Cumhurbaşkanı Erdoğan: Montajcılık bu millete yakışmıyor
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Montajcılık bu millete yakışmıyor
Cumhurbaşkanı Erdoğan, montajcılığın Türk milletine yakışmadığını belirterek, “TOBB, kendi çatısı altında yüzde yüz yerli otomobilini Made in Turkey olarak çıkartsın” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TOBB Genel Kurulunda yaptığı konuşmada yerli otomobil için iş adamlarına çağrıda bulunarak, “Gelin şu yerli yüzde yüz üretimi olan otomobilimizi TOBB camiası içerisinden çıkartalım. TOBB, kendi çatısı altından yüzde yüz yerli otomobilini Made in Turkey olarak çıkartsın. Şu anda ekranları başında bizi tüm Türkiye izliyor. Biz her an her daim böyle bir konuda yanınızdayız ve önce ülkemize, ardından da tüm dünyaya Türkiye markasını gönderelim. Bu çalışmalarımızın tamamını sürdürebilirlik esasına göre yürütmeden 2035 hedeflerine ulaşamayız. Demokratik ve ekonomik standartları yüksek Türkiye için hep birlikte çalışmalıyız. 15 senedir bu işi yapanlara hep teklif ettim. Gelin kendi otomobilimizi üretelim. Ne yapıyor. Montaj, montaj, montaj. Montajcılık bu millete yakışmıyor. Artık bu millet kendisi bunu üretebilecek beyne de sahip, ürüne de sahip. Bunu yaparız. Şimdi ben inanıyorum ki artık sözü burada aldık ve inşallah TOBB çatısı altında bu işi başaracağız. Bizde üzerimize düşeni yapacağız” ifadelerini kullandı.
”Cesur dönüşüm projelerini hayata geçirmeliyiz”
Türkiye’nin 2035 hedeflerine ulaşması için üretim gücünü küresel değer zincirinin üst seviyelerine çıkartmak mecburiyetinde olduğunu kaydeden Erdoğan, “Türkiye, net ticaret fazlası ve cari fazla veren ülke haline gelmeden ülke haline ulaşamaz. Bunun için 2035 yılında üretim gücümüzü küresel değer zincirinin üst seviyelerine çıkarmak mecburiyetindeyiz. Endüstri 4.0 adıyla ifade edilen teknoloji yoğun üretim yapısına geçerken insanlarımızı yeni ihtiyaçlarımıza uygun alanlarda hizmet vermek üzere hazırlamalıyız. Bu da geleceğin istihdam alanları için şimdiden hazırlık yapmamızı gerektiriyor. Kadınlarımızın halen yüzde 33 düzeyine yaklaşan iş gücüne katılma oranlarını yüzde 50’ye, toplam iş gücüne katılım oranını ise yüzde 50’nin üzerine yükselterek sosyal politikalarımızı destekleyeceğiz. Tüm bu çalışmalarla amacımız Türkiye’yi bölgesel bir güç olmanın yanında küresel düzeyde bilgiye dayalı bir güce kavuşturmaktır. Gelecek bilgi temelli ekonomi üzerine kurulacaktır. Dijital dönüşümü kurumsal kaliteyi, nitelikli iş gücünü yakalamış bir altyapıyı süratle tesis etmeliyiz. Ekonomik atılımlarımızı yeni yatırım fırsatları ile birleştirerek bilişim, enerji, ulaştırma, lojistik ve ticaret alanlarında ülkemizi küresel cazibe merkezi haline getirmeliyiz. İstanbul ve Ankara başta olmak üzere şehirlerimizi yenilik ve verimlilik temelinde yeniden ele almalı, cesur dönüşüm projelerini hayata geçirmeliyiz” diye konuştu.
“Kendimizle birlikte dünyanın tüm mazlumları, mağdurları, kalbini ve gözünü bize yöneltmiş tüm dostlarımız için bizler bütün bu başarıları yakalamak durumundayız” diyerek konuşmasına devam eden Erdoğan, “Bütün bunları sizlerle birlikte yapacağız. Bizim işimiz kendisi, ülkesi ve milleti için bir şey yapmak isteyen herkesin yönünü açmaktır. Az önce mevzuat dendi. Her şeyiyle katılıyorum. Bunu da beraber başaracağız. Buna prim vermeyeceğiz. Bir yerde bir şey tıkanıyor mu? Bakan arkadaşlarımızı aynı anda sizler de sıkıştıracaksınız ki bürokrasiyi hep birlikte yıkalım. Birçok şeyler vardır ki bunu bakan da başbakan da Cumhurbaşkanı da bilmeyebilir. Bu iletişimi bizlerle kararlı bir şekilde sürdürürseniz buradaki oligarşik yapıyı ciddi anlamda çökertiriz. Türk milleti tarihin her döneminde verdiği mücadele ve elde ettiği başarılarla dünyanın kalanını şaşırtmış bir millettir. Bürokratik oligarşide de bu işi başaracağız” açıklamasında bulundu.
Türkiye’nin önümüzdeki dönemde yapacağı atılımlarla dünyayı bir kez daha şaşırtacağına inandığını vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi:
“Birileri bizim bu hedeflerimize dudak bükerek bakıyor olabilir. 1990’lar Türkiye’sine bakan hiç kimsenin bugünkü Türkiye’yi tasavvur edebilmesi mümkün değildi. Gelin şimdi hep birlikte 2023’ün, 2035’in Türkiye’sini inşa ederek bize hala hasta adam nazarıyla bakanlara, bu şekilde muamele etmeye çalışanlara derslerini verelim. Bu millet yapar mı yapar. Siz yatırım yapmak için, yüksek teknolojiye dayalı üretim için, ihracat için, istihdam için ne gerekiyorsa söyleyeceksiniz biz de bunları hayata geçirmenin yollarını arayacağız. Yaptığınız çalışmaların neticelerini görmeye başladıkça bizde sizin önünüzdeki kapıları ardına kadar açmak için çok daha şevkle çalışırız. Marifet iltifata tabidir. İltifat içinde ortada marifetin emarelerinin görülmesi gerekir. Aksi takdirde kendimiz söyler kendimiz dinleriz. Sizin attığınız he adıma, devletin mukabil birkaç adımla cevap vereceğinden emin olun. 16 Nisan halk oylaması kampanyası boyunca, gittiğim her yerde ‘güçlü Türkiye, büyük Türkiye, müreffeh Türkiye’ dedim. Bunlar sadece sözden, slogandan ibaret ifadeler değildir. Bunlar birlikte ulaşmamız gereken hedefleri ifade ediyor. Biz eserlerimizle konuşuyoruz. Eğitimde yaptıklarımız ortada. Şu ana kadar 250 bin civarında derslik yaptık. Artık ilçelerde hastanelerimiz var. Şimdi şehir hastanelerimize başladık. Mersin, Balıkesir, Yozgat, Isparta şehir hastanelerinin dünyada eşi benzeri yok. Eksiğimiz şimdi doktor. Böylece benim vatandaşım hastanenin bir kapısından girdiği zaman içeride gördüğü imkanlar şifanın yolunu göstermiş olacak. Güçlü olmak için demokrasi ve ekonomide belirlediğimiz hedeflere mutlaka ulaşmalıyız. Büyük olmak için bu şekilde elde ettiğimiz imkanları içeride ve dışarıda en doğru şekilde kullanmalıyız. Refahımızı sürekli kılmak içinde milletimizin tamamının bu imkanlardan faydalanabilmesini sağlamalıyız. O zaman Türkiye’nin önünde kimse duramaz. Bugün bizi terör örgütleri eliyle tedip etmeye çalışanlar o zaman ülkemizle daha fazla iş birliği yapmak ve daha yakın olabilmek için sıraya girecekler. Başkalarına uygulamadıkları şartları, kriterleri bize dayatanlar yarın oyunu bizim kurallarımızla oynamak zorunda kalacaklar. O zamana kadar durmak, dinlenmek, gerilemek yok. Çalışacağız. Önümüze konan engellerin ya üstünden aşacağız, ya kenarından dolanacağız ya da onları yıkıp geçeceğiz. Bu hedeflere ulaşmak asla zor değildir. Yeter ki bir olalım, kardeş olalım, hep birlikte Türkiye olalım. Bunu başardığımızda diğer hedeflere ulaşmak kolay.”
KAYNAK:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.