Çabukel: Milletimizin Hem Vekili Hem Avukatı Olacağım
İYİ Parti Kahramanmaraş 1. Sıra Milletvekili Adayı Av. Ahmet Çabukel, Kahramanmaraşlıların teveccühü ile milletvekili seçilmesi halinde hem milletin vekili hem de avukatı olacağını söyledi.
Çabukel, “Ben bir avukatım. Ben Kahramanmaraşlı her bir vatandaşımızın avukatıyım. Ben Kahramanmaraş'taki her bir garibanın avukatıyım. Ben Kahramanmaraş'ta depremde zarar gören her bir arkadaşımızın, her bir kardeşimizin, her bir abimizin, ablamızın avukatıyım. Ben Kahramanmaraş depreminde ölen her bir vatandaşımızın avukatıyım. Kahramanmaraş depremlerinde yakınlarını kaybeden her bir vatandaşımızın da avukatıyım. Yani inşallah vatandaşlarımız teveccüh eder de beni milletvekili seçerse hem milletimizin vekili hem de avukatı olacağım” dedi.
İYİ Parti Milletvekili Adayı Av. Ahmet Çabukel, Kahramanmaraş siyaseti ve seçim süreciyle gündemden düşen depremle alakalı önemli açıklamalarda bulundu. Kahramanmaraş’ın bugün büyük bir çıkmazın içinde olduğunu ve bunun sorumlusunun yabancı idareciler, Kahramanmaraş’ı bilmeyen siyasetçiler olduğunu ifade etti. Deprem sonrası Kahramanmaraş’ın öncelikli ihtiyaçlarında değişiklik olduğunu kaydeden Çabukel, Kahramanmaraş’a acil olarak 500 yataklı prefabrikten Acil Durum Hastanesi’nin yapılması gerektiğini aktardı. Çabukel, “Kamu hastanelerimiz ağzına kadar dolu. Yaz mevsimini çıkartmak için en önemli sağlık ihtiyaçlarından biri Acil Durum Hastanesi’dir. İnşallah iktidar olur olmaz bu hastaneyi yapacağız. Bununla birlikte konutların yeniden incelenerek hasar durum tespitinin daha sağlıklı bir şekilde yapılması gerekiyor. Bu tespitlerde p25 metodu uygulanmalı ve bilimsel veriler üzerinden hareket edilmelidir. P25, zaten yorulmuş binalardan karot örneği alınmadan yapılacak bir yöntemdir. P25 metodu ile 2014 yılında yapılan çalışmalar sonunda tespit edilen binalardan çürük olduğu tespit edilenlerin yüzde 95 i yıkıldı. Tek yıkılmayan bina vergi dairesinin ikinci binasıdır” ifadelerine yer verdi.
Çabukel, “Kahramanmaraş'ta çok büyük bir değişim yaşayacağız. Ve bu değişimin nedeni şu: Kahramanmaraş'taki Büyükşehir Belediye Başkanı, Kahramanmaraş'taki yabancı yöneticiler, Kahramanmaraş'ta son dönemde milletvekili yapmış ve ondan önceki dönemde milletvekilliği yapmış kişiler ve şu anda Kahramanmaraş listelerinde Kahramanmaraşlı olmayan kişiler ve diğer arkadaşların kalitesi. Şimdi bütün bunları yan yana koyduğunuzda, Kahramanmaraş’ta değişim artık kaçınılmaz. Türkiye'de Millet İttifakı çok büyük anlamda önde gidiyor. Ve bunu her yerde görüyoruz. Yani medyada da görüyoruz. Sokakta da görüyoruz. Anketlerde de görüyoruz. Televizyon programlarında da görüyoruz. Sosyal medyada da görüyoruz. Bütün alanlarda bunu görüyoruz net bir şekilde. Muhtemelen İYİ Parti, milletvekilliğinde sekizde sekiz yapamayacak. Umarım yaparız ama yapamayacağız. Ama diğer arkadaşlarımız da bunu yapabilirler. Herkesin bunu yapabilmesi lazım.”
“KAHRAMANMARAŞ’A BAYRAMDAN BAYRAMA UĞRAYAN MİLLETVEKİLLERİNE İHTİYACIMIZ YOK!”
İktidarıyla muhalefetiyle herkesi Kahramanmaraş için çalışmaya davet eden Çabukel, şöyle konuştu: “Biz hep beraber el ele verdiğimizde büyürüz. Milletvekili kim seçilirse seçilsin, el ele vermek zorundayız. Kahramanmaraş'ta bu saatten sonra ayrı gayrı milletvekilliği söz konusu olamaz. Olmamalı. Buradan da vatandaşlarımızın dikkatini çekmek istiyorum. Oy vermek çok önemli, çok kıymetli bir görevdir. Çok büyük bir görevdir. Ama oy verdikten sonra insanları takip etmek, milletvekillerini çalıştırmak, çalışmayanlara da gereken dersi seçimi beklemeden vermek de çok önemli bir görevdir. Kahramanmaraş'ın artık kaçınılmaz bir sonudur bu! Eğer Kahramanmaraş'a gelmeyecekse milletvekili, bayramdan bayrama uğrayacaksa, arada bir uğrayacaksa; ‘ben Ankara'nın milletvekiliyim, Türkiye siyaseti benim için önemli’ gibi saçma sapan klişe laflarla edeceklerse bu milletvekillerine ihtiyacımız yok.”
“ELMALAR, BERTİZ GİBİ BÜYÜK YERLEŞİM YERLERİNİ BELDE YAPACAĞIZ!”
Kahramanmaraş depremleriyle yerinden yönetimin öneminin bir kez daha anlaşıldığını dile getiren Çabukel, Kahramanmaraş’ta Bertiz, Elmalar gibi büyük yerleşim yerlerini Belde yaparak daha iyi hizmet sağlanmasının önünü açacaklarını belirtti.
Çabukel, şu açıklamalarda bulundu: “Biz gelir gelmez, Büyükşehir Belediye Kanunu değiştireceğiz. Niye bunu diyoruz? Çünkü yerinden yönetimin önemini hep beraber anladık. Büyükşehir Belediye Kanunu 2012 yılında değiştikten sonra maalesef beldelerimize, ilçelerimize tam olarak hizmet gitmedi. Biz, beldelerin yeniden canlanması gerektiğini düşünüyoruz. 5 bin kişilik nüfusun üstündeki yerleşim yerlerini belde yapacağız. Belde belediyesi olan bu yerleşim yerlerimize doğrudan yerinden hizmet yapılmasını sağlayacağız. Bakın 11.000 kişilik Elmalar var. Oranın bir an önce belde belediye olması lazım. Hizmet gitmiyor gitmesi de mümkün değil. Şimdi Dulkadiroğlu Belediye Başkanı depremle yıkılan ilçe merkeziyle mi uğraşsın? Yoksa Elmaların sorunuyla mı uğraşsın? Aynı şey Bertiz için de geçerli. Biz, Bertiz bölgesini belde yapacağız. Büyük bir belde yapacağız. Şimdi Dulkadiroğlu'nun Belediye Başkanı veya Büyükşehir Belediye Başkanı yıkılan şehir merkezleriyle uğraşsın. Yoksa Bertiz bölgesinin sorunuyla mı uğraşsın? Bakın bahsettiğim şey bu! Kahramanmaraş'ı tanımak böyle bir şey. Kahramanmaraş'ta 7-8 tane büyük yerleşim yerlerini belde yapın, Kahramanmaraş'ın sorunu kalmaz. Yani herkes kendi bölgesiyle uğraşır. Ve buraları da çok kısa süre içinde toparlayabilirsiniz. Yoksa toparlayamaz.”
“MİLLETİMİZİN HEM VEKİLİ HEM AVUKATI OLACAĞIM”
Kahramanmaraş depremleri sonrası yaşanan süreci yakından takip ettiğini aktaran Çabukel, milletvekili seçilmesi durumunda milletin hem vekili hem de avukatı olacağını dile getirdi. Çabukel, şu ifadelere yer verdi: “Ben bir avukatım. Ben Kahramanmaraşlı her bir vatandaşımızın avukatıyım. Ben Kahramanmaraş'taki her bir garibanın avukatıyım. Ben Kahramanmaraş'ta depremde zarar gören her bir arkadaşımızın, her bir kardeşimizin, her bir abimizin, ablamızın avukatıyım. Ben Kahramanmaraş depreminde ölen her bir vatandaşımızın avukatıyım. Kahramanmaraş depremlerinde yakınlarını kaybeden her bir vatandaşımızın da avukatıyım. Yani inşallah vatandaşlarımız teveccüh eder de beni milletvekili seçerse hem milletimizin vekili hem de avukatı olacağım.”
“EN LÜKS KONUTUN METREKARE FİYATI 6 BİN 200 İLE 6 BİN 500 TL ARASINDA”
Hükümetin metrekaresi 6 bin 200 ile 6 bin 500 TL arasında olan en lüks 3+1 konutu, metrekare birim fiyatını 17 bin 500 TL'den ihale edeceğine dikkat çeken Çabukel, Millet İttifakı iktidarında konutların ücretsiz verileceğini bildirdi.
Çabukel, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Çok basit bir şey söyleyeceğim: Biz iktidar olduğumuzda yıkılan konut ve iş yerlerinin tamamını bedava karşılayacağız. Bu kadar net söylüyorum. Bunu nasıl yapacağız? Rantsız yapacağız. Eğer bir şeyi rantsız yapıyorsanız, rahat da yapabilirsiniz. Nasıl? Kahramanmaraş'ta bir sunum yapıldı geçenlerde. Büyük bir inşaat firması sahibi geldi ve böyle yuvarlak bir masanın etrafında toplanmış Sayın Valimiz de orada bir fotoğraf verildi. Çok üzüldüm o fotoğrafa. Oraya beni de çağırsaydınız. AK Parti'nin programıymış. Orada bakan da varmış. Ben, eşit yarışmıyoruz derken bunu söylemeye çalışıyorum. Depremzedelere yapılacak konutların metrekare birim fiyatını 17 bin 500 TL'den ihale edeceklermiş. Bir dakika kardeşim. Bir dakika dur! Şimdi bunun devlete maliyeti ne? Bir konutun, köy evinin devlete metrekare maliyeti ne? Arsa payını çık. Arsaya para vermiyorlar. Vergileri çık. Hiçbir vergi yok. SGK'ya çık. SGK ödemeyeceksin. Yapı denetimi çık. Yapı denetim ödemeyeceksin. Yani bütün ekstraları çık. Stopajı çık. Biz, hesapladık. 111 kalem inşaat malzemesi, işçilikle beraber bir köye evinin metrekare birim fiyatı 3 bin 200 TL. Aradaki fark bu kadar. Şehirde işçilik biraz fazla olabilir. İşte apartman olacağı için biraz daha farklı şeyler yapılabilir. Şehirdeki maliyet de 114 metrekare için lüks bir 3+1 yapılırsa; metrekare birim fiyatı 6 bin 200 ile 6 bin 500 TL arasında!”
“SİYASET, ŞEHRİN SORUNLARINA EĞİLDİĞİNDE ŞEHRİN SORUNLARI HIZLICA ÇÖZÜLÜR”
Siyasetin sorun değil çözüm üretmesi gerektiğine vurgu yapan Çabukel, şunları kaydetti: “Biz, siyaseti hep yanlış anlıyoruz. Siyaseti zannediyoruz ki; herhangi bir kurumdaki mühür basan kişi. Biz, zannediyoruz ki birinin tayinindeki aracı olan kişi. Biz, zannediyoruz ki bir ihale verilirken ki oraya gidip de selamını söyle diyen kişi zannediyoruz. Siyaset, böyle bir şey değil. Siyaset, şehrin sorunlarına eğildiğinde şehrin sorunları hızlıca çözülür. Bunu bürokrasiyle beraber taçlandırdığınızda çok da hızlı çözülür. Ben antrenmanlı bir siyasetçiyim. Allah izin verirse ve halkımız da seçerse inşallah antrenmanlı bir milletvekili olacağım. Ve çok çalışan bir milletvekili olacağım.”
KAYNAK: Haber Merkezi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.