Arıkan Mensucat Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Arıkan Türkiye’de acil bir sistem değişikliği gerektiğini belirterek, gelişen ve büyüyen bir Türkiye’nin önünün açılması gerektiğini vurguladı.

Mahmut Arıkan, Türkiye’nin kişi başına düşen gelir seviyesini 20 bin dolara çıkarması ve 2023, 2053, 2071 hedefleri için Yeni Cumhurbaşkanlığı sistemine destek verilmesinin önemli olduğunu ifade etti.

Türkiye’de Anayasa ve Sistem değişikliği gerekli midir?

Türkiye’de sistem değişikliğine ihtiyaç vardır. Ülkemiz 1923’ten bu yana parlamenter sistem ile yönetilmiş ve idare edilmiştir. Bugün geldiğimiz noktada daha uzun vadeli yatırımlar yapabilmemiz ve daha istikrarlı olabilmemiz için sistem değişikliğine ihtiyacımız var. Türkiye’nin koalisyonlarla kurulduğu hükümetlerde başarı görülmemiştir. Geçmişte ortalama 2 yılda bir hükümet değiştirdik. Türkiye’nin başkanlık sistemi ile yönetilmesi Rahmetli Turgut Özal’ın da en büyük hayallerinden bir tanesiydi. Ben Turgut Özal’ın liderlik yaptığı yıllarda öğrenciydim. Turgut Özal o yıllarda Japonya ve İngiltere’yi örnek gösterirdi. Oralarda kurulan hükümetlerin ne kadar uzun vadeli olduğundan bahsederdi. Ben de Güney Kore’yi örnek gösteriyorum. Güney Kore, 1970’li yıllarda kişi başına düşen gelir miktarı bizden daha az olan bir ülkeydi. Ama şu anki durumda Güney Kore’nin kişi başına milli geliri 25 bin doların üzerinde. Bu ülkenin yönetim sisteminden kaynaklanan bir durum. Ülkede ileri teknoloji kullanılıyor. Yatırımlar uzun vadeli yapılıyor. Ülkemize baktığımız zaman ‘orta gelir düzeyi’ denilen milli gelir tuzağına düşmüş durumdayız. Sistemin günümüze ayak uyduramaması yüzünden milli gelirde geride kalıyoruz. Şu anda kişi başına düşen milli gelir 11 bin dolar ortalamasında seyrediyor.  Bu rakam 15 yıl öncesinde daha aşağıda ilerliyordu. AK Parti döneminde ciddi bir yükseliş yakaladık. Ama sistem değiştikten sonra daha yükseklerde olacağımıza inanıyorum. Şimdi 2023 hedefimiz var, bu hedefe ulaştığımız zaman bizim milli gelirimiz kişi başına en az 20 bin dolar olarak belirlendi. Türkiye artık ileri teknoloji üretecek, Türkiye artık savunma sanayisi içerisinde, Türkiye artık kendi savunma silahlarını kendisi yapacak. Kısaca Türkiye artık teknoloji üretecek. Bu yüzden başkanlık sistemine ihtiyaç var. Başkanlık sistemi olursa Türkiye’de stratejik yatırımlar yapılacak. Yatırımlarda sanayicilere özel teşvikler verilecek. Yatırımlar kısa sürede uygulamaya geçecek ve Yatırımlar daha kısa sürede daha hızlı olunca Türkiye daha hızlı gelişecektir. 2023, 2053, ve 2071 hedeflerini daha hızlı yakalayabilmek için başkanlık sistemine geçilmesi lazım. Geçmişe  baktığımız zaman ülkemizde ne zaman siyasi istikrar yakalandıysa o zaman ekonomik istikrar geldi. Siyasi istikrarımızın muhakkak olması lazım. Eğer bu istikrarı yakalayamazsak bu hedeflerin hiçbirini yakalayamayız. Ve parlamenter sistemle bu istikrarı yakalamamız çok zor. Türkiye’nin koalisyonlarla uğraşacak zamanı yok. Yeni sistem daha hızlı karar verebilen ve Türkiye’yi daha hızlı ileriye götüren bir sistem olacak. Mustafa Kemal Atatürk’ün de adını koyduğu muasır medeniyetlerin önüne taşınacak sistem başkanlık sistemidir. Biz İşadamları olarak yaptığımız yatırımın geri dönüşü 8 ile 10 yıl arasında. 10 yıllık bir istikrarı görmeliyiz ki bu yatırımı yapıp elimizi taşın altına koyalım. Siyasi istikrar bir iş adamı için çok gerekli. Ülke istikrarı yakalamadan ekonomik ve sosyal kalkınmayı sağlayamayız. Biz ne zaman başkanlık sistemine geçeriz, o zaman hızlı kararlarla yol almaya başlarız. Başkanlık sistemi ile kuvvetler ayrılığı olacak. Başkanla beraber bakanlar kurulu ayrı, parlamenter sistem ayrı, bağımsız hukuk sistemi ayrı olacak. Demokrasinin olmazsa olmazı olan kuvvetler ayrılığı uygulamaya geçecek.

YENİ SİSTEM NEDEN DESTEKLENMELİ?

Türkiye’nin 18 maddedeki istikrar ruhunu yakalaması lazım. Bugün baktığımızda Suriye’nin durumunu görüyoruz. Ortada bir devlet yok, devlet olmayınca istikrar da olmuyor. Türkiye’nin istikrarı yakalaması için uzun yıllar gerekiyor. Ülkemizin sınır komşulardan kaynaklanan sıkıntılar bizi de etkiliyor. Komşularımızla hem tarihi hem kültürel bağlantılarımız var. Bir Irak ve Suriye konularında sessiz kalamayız. Oradaki insanların Türkiye’den çok büyük beklentileri var. Bu insanlar Türkiye’ye sığındıklarını ve yardım bekledikleri için sırtımızı dönemeyiz. Ortadoğu’da akan gözyaşı dinmediği sürece biz rahat edemeyiz. Onların hepsi bizim din kardeşimiz. Başkanlık sistemi sonrasında istikrara kavuşmuş bir Türkiye, İslam coğrafyası ve Orta Doğu için önemlidir. Güçlü bir Türkiye herkes için gereklidir. Bu sebeple sadece kendimiz için değil, yardım bekleyen kardeşlerimiz için bile bu sistemi desteklemeliyiz.

Milliyetçi Hareket Partisinin süreci desteklemesi hakkında neler söylemek istersiniz?

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli tam bir Devlet Adamlığı düşüncesiyle süreci destekledi. Ve Devlet Adamlığını gösterdi. Sadece devletini düşünerek parti tabanındaki sistem karşıtı olanları göz ardı ederek desteğini açık bir şekilde ortaya koymuştur.Süreci destekleyen Sayın Devlet Bahçeliyi ve Milliyetçi Hareket Partisinin desteği takdir edilecek bir durumdur. Ve bu destek Türkiye’nin siyasi tarihine geçecek bir olaydır. Aynı zamanda millet Devlet Bahçeli’nin bu desteğini hiçbir zaman unutmayacaktır.

son söz;

16 Nisandan sonra Yeni Türkiye diyeceğiz. 2023, 2053 ve 2071 hedeflerini koyan ve bu hedeflere ulaşmak için yaptığı bütün planları fiiliyata döken bir Türkiye olacağız. Yolumuza daha hızlı devam edeceğiz. Biz genç nüfusa sahibiz. Her yıl 1 milyon insanımız istihdam piyasasına katılıyor. Bizim bunlara iş imkanı sağlamamız lazım. Türkiye’nin her yıl yüzde 7 büyümesi lazım. Biz bu gelişmeyle yeni istihdam alanları oluşturacağız.  Güneydoğu Anadolu Bölgesinde devletimizin yatırımlar için vermiş olduğu özel teşvikler var. Yine organize sanayi projeleri var. Gelecek günler daha aydınlık olacak. Daha güçlü bir Türkiye ile gençlerimiz ve çocuklarımız daha güzel günler yaşayacak.