Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Hüseyin Yayman, Kahramanmaraş Valisi Vahdettin Özkan, Ak Parti Kahramanmaraş İl Başkanı Ahmet Özdemir, Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Erkoç, Kahramanmaraş Milletvekilleri Mehmet Uğur Dilipak, Nursel Reyhanlıoğlu, İlker Çitil, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Durmuş Deveci, ve, Dulkadiroğlu Belediye Başkanı Necati Okay, Kahramanmaraş Onikişubat Belediye Başkanı Hanefi Mahçiçek’in katılımları ile hizmete açıldı.

22 Ekim’e kadar sürecek olan Fuara katılımın yoğun olduğu gözleniyor. Birçok yayınevinin katılım gösterdiği fuar, Kahramanmaraş’lı öğrencilerin ve velilerin akınına uğruyor.

‘Bütün Kitaplar, Tek Bir Kitabı Anlamak İçindir’ özlü sözü ile yola çıkılan fuar etkinliğinde birçok yazar katılarak kendi kitaplarını imzalayarak hayranları ile buluştu.

Ak Parti Kahramanmaraş Milletvekili ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, memleketi Kahramanmaraş’ta katıldığı kitap fuarında önemli açıklamalarda bulundu.

Fuarın açılışında konuşan Ünal, Türkiye’nin yazılacak büyük bir hikayesinin olduğunu belirterek 15 Temmuz hain darbe girişime işaret etti. Çok taze olan 15 Temmuz sürecinin önümüzdeki yıllarda daha iyi anlatılacağını vurgulayan Ünal; “İnsanlık tarihinde görülmemiş bir hikâyeyi bundan sonra kalem erbabı sanatın diliyle konuşacak ve anlatacak. 15 Temmuz henüz anlatılmadı, daha çok taze. Ama 5, 10, 15 yıl sonra bu coğrafyada verilen mücadelenin, Türkiye'nin destanı yazılacak. O Yüzden bizim hikâyemiz yazılmadı. Recep Tayyip Erdoğan şuanda tarih yazıyor.” dedi.

“CUMHURBAŞKANI TARİH YAZIYOR”

Kahramanmaraş’ta düzenlenen Uluslararası 4. Kitap ve Kültür Fuarı açılışına katılan Mahir Ünal Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tarih yazdığına değindi. 15 Temmuz’un henüz anlatılmadığını söyleyen Ünal; “Daha çok taze. Ama 5, 10, 15 yıl sonra bu coğrafyada verilen mücadelenin, Türkiye'nin destanı yazılacak. Cumhurbaşkanımız aynı zamanda AK Parti Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan şuanda tarih yazıyor.” diye konuştu.

“KAHRAMANMARAŞ UNVANINI HAKETMİŞ BİR ŞEHİR”

Kahramanmaraş’ın ‘Şiirin Başkenti’ unvanını hak ettiğini kaydeden Ünal; "Kahramanmaraş şiirin başkenti unvanını hak etmiş bir şehir. Türkiye'de ve dünyada kendisinden bahsetmiş nadide bir şehir ve bu yönüyle de yeni nesillere ilham oluşturan öne çıkardığı bu kalem ve kültür erbabıyla çocuklarımıza, gençlerimize ilham veren bir şehir. Benim her zaman söylediğim bir şey var; bir Şehri ayağa kaldıran, bir şehri taşıyan, bir şehrin ruhunu oluşturan şey nedir? Derseniz, o şehrin evlatlarıdır. O şehrin yetiştirdiği evlatların taşıdığı ruhtur." açıklamasında bulundu.

“MÜSLÜMAN GİBİ YAŞAMAMIZ BİR BAŞKASI İÇİN TEHDİT OLUŞTURMAZ”

Dünya Müslümanlarının diğer insan toplulukları için tehdit oluşturmadığını dile getiren Ünal, ‘Biz Müslümanlar olarak kalbinde iyilik duygusunu muhafaza edenleriz’ dedi.

Ünal şöyle konuştu; "Kahramanmaraş'ı konuşurken, farklılıklarımızı yok ederek adeta sıfırlayan, adeta yok hükmüne taşıyan bir anlayışa karşı kim olduğumuzu tekrar tekrar söylememiz gerekiyor. Biz kimiz? Biz Müslümanlarız ve biz Müslüman gibi düşünürüz ve biz Müslüman gibi yaşarız. Bizim Müslüman gibi düşünmemiz, Müslüman gibi yaşamamız bir başkası için tehdit oluşturmaz. Meseleye tekrar tekrar buradan başlamak gerektiğini düşünüyorum. Çünkü kimliğinizi kaybettiğinizde, aidiyetimizi kaybettiğinizde, tefekkürünüzü, tasavvurunuzu, tahayyülünüzü kaybediyorsunuz. Bir başkası için tehdit olmayanlarız biz Müslümanlar olarak. Biz Müslümanlar olarak kalbinde iyilik duygusunu muhafaza edenleriz."

“KİLİSİ, ‘İYİLİK ŞEHRİ’ OLARAK TEKLİF ETTİK”

Kültür ve Turizm Bankalığı döneminde UNESCO’ya, Kilis’in iyilik şehir ilan edilmesi için girişimlerde bulunduğunu hatırlatan Ünal sözlerini şöyle sürdürdü; “Anadolu'nun bu muhteşem toprakların son 5 yıl içerisinde bir kez daha bir insanlık adası olduğunu ortaya koyduk. Bakanlığın döneminde UNESCO'ya bir teklifte bulunduk. Dedik ki, ‘Yaratıcı şehirler ağına bir şehir kriteri daha koyalım iyilik şehri’ Çünkü dedim; ‘Bizim bir şehrimiz var Kilis. Bu şehir kendi nüfusunun üstünde muhaciri barındırıyor ve bu kadar fazla muhaciri barındırmasına rağmen bir güvenlik sorunu ya da büyük kargaşaların, kavgaların olduğu görülmüyor. Biz Kilis'i bir iyilik şehri olarak nasıl ki Gaziantep gastronomi şehri olarak katıldı. Biz zaten önümüzdeki günlerde Kültür Bakanlığımız, Büyükşehir Belediye Başkanlığımız da beraber çalışmasını yapıyor. Nasıl ki Kahramanmaraş edebiyat şehri olmak için çalışmalarını sürdürüyor Bir de dedi ki iyilik şehri olsun. Çünkü bugün en çok ihtiyaç duyduğumuz, bugün en çok muhtaç olduğumuz şey nedir diye soracak olursanız ‘iyilik’ duygusudur. İyilik karşılık bekletilerek, kendinizi koruma altına almak ya da kendinizi güvende hissetmek için yapılan bir şey değildir. İyilik insanın iyi olmasıyla ilgili ortaya çıkan bir eylem biçimidir. Şimdi konuşmanın başında söyledim ya bu toprakların ve bu topraklarda yaşayanların ne olduğuna dair eğer bir şey söyleyecek olursak bizler Müslümanlarız dedim. Biz ruhumuzu doyuran, kalbimizi doyuran şeyin bilgiden ziyade eylem olduğuna inanıyoruz. Çünkü, Kuran-ı Kerim eyleme dönüşmeyen bilgiyi kabul etmiyor. Eyleme dönüşmeyen bilgiyi tanımlarken ve insanların eyleme dönüşmeyen bilgilerini tanımlarken onları kitap yüklü merkepler olarak tanımlıyor. Bir insanın bilgi edinmesi o insanın ruhunu, kalbini ve insanlığı beslemiyor. Ancak eyleme geçtiği anda ve amel olduğunda ve o amel de salih amel olduğu zaman bir anlam ifade ediyor.”

“GEZİ’DE BİRŞEY FARK ETTİM”

Gezi olayları sürecinde ‘liderlik’ vasfının önemini keşfettiğini anlatan Ünal konuşmasını şu cümlelerle bitirdi; “Gezi olayları başladığında bir şey fark ettim, liderlik. Şöyle bir şey herkesin dizi titrerken içinizden birisi çelik gibi bir irade ile kararlı bir şekilde yüksek bir öngörü ile kalbinde, zihninde en ufak bir korku ve kaygı taşımadan ne yapacağını bilerek ufka bakıyorsa o size ne yapıyor? Sirayet ediyor, yansıyor. Size, kalbinize yansıyor, ruhunuza yansıyor. Ama önünüzdeki adam kaygılı, korkulu, endişeli ise bu defa onun korkusu, kaygısı, endişesi size yansıyor. Hani Cumhurbaşkanımız diyor ya ‘Lider taşın arkasına saklanırsa millet dağın arkasına gider’ Şimdi toplumun önündeki kültür erbabı, kalem erbabı, gönül erbabı onların yazıya kelimelere döktükleri ve o kelimeleri ruhlarını üfledikleri duygu sağlam bir duyguysa siz ayağa kalkıyorsunuz. O yüzden tıpkı tespih gibi bir araya geliyorsunuz. İri oluyorsunuz, diri oluyorsunuz.”

Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi tarafından bu yıl 4. Düzenlenen Uluslararası Kitap ve Kültür Fuarı kapılarını kitap severlere açtı. Önceki yılarda Türk edebiyatının ünlü şair ve yazarlarının onur konuğu olarak davet edildiği fuarın bu yılki onur konuğu ise Osmanlının son şehzadesi oldu.

Sarayda doğan ve imparatorluğun çöküşüne birinci elden tanıklık eden son şehzade Ali Vasıb Efendi'nin oğlu Şehzade Osman Selahattin Osmanoğlu, Yapı Kredi Yayınları'ndan çıkan, babası Osmanlı Şehzadesi Ali Vasıb Efendi'nin hayatını anlattığı ‘Bir Şehzadenin Hâtırâtı Vatan ve Menfâda Gördüklerim ve İşittiklerim’ adlı kitabıyla fuarda Kahramanmaraşlı okurlarıyla buluştu.