Bonzai maddesinin ölümcül gerçeği
2010 yılında ülkemize giren ve bir anda hızla yayılan 'bonzai' adlı uyuşturucuya gramajı artırmak için böcek zehri katıldığı belirlendi.
Eskişehir Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Şube ekipleri tarafından yapılan operasyonlarda ele geçirilen maddeler ve yapılan tahlil sonuçları, 'bonzai' adlı uyuşturucunun ne kadar tehlikeli olduğunu gözler önüne serdi. KOM Şube Emniyet Amiri Ayhan Demirtaş, operasyonlarda ele geçirdikleri malzemeleri gördüklerinde şaşkınlıklarını gizleyemediklerini belirtti. Demirtaş, bu maddelerin gençleri ölüme götürdüğünü vurgulayarak, “Kaçakçılık Şube Müdürlüğü olarak Eskişehir'de uyuşturucu ve uyarıcı madde ticareti yapan şahıslara yönelik operasyonlarımız yoğun şekilde devam etmektedir. Halk arasında da bilinen ve son zamanlarda madde kullanan şahıslar arasında tercih edilmeye başlanan sentetik madde bonzainin kullanımı oldukça yaygınlaşmaya başladı. Bunun etkileri olarak da gençlerimiz, ölümlere kadar giden ya da ağır hastalıklara sebebiyet verecek etkilerle karşı karşıya kalmaktadırlar. En son yapmış olduğumuz sokak satıcılarına yönelik operasyonda bir satıcının evinde yaptığımız aramada bizi dehşete düşüren görüntülerle karşılaştık. Uyuşturucu maddenin gramajını arttırmak için kullandıkları bazı bitki yapraklarının değişik maddelerle, özellikle hamam böceği ve karınca zehrinin katılarak uyuşturucu madde yapıldığını gördük. Bu maddeler de gençlerimize verilmektedir. Gençlerimiz hızlı şekilde şahısların para hırsından dolayı ölüme kadar giden sonuçlarla karşılaşmaktadır. Gençlerin uyuşturucu ve uyarıcı maddenin her türlüsünden uzak durmalarını sağlıkları açısından tavsiye ediyoruz” dedi.
Çocukların ve gençlerin bu zehirden uzak durmalarını isteyen Demirtaş, bonzai ile mücadelenin Narkotimler vasıtasıyla artarak devam edeceğini sözlerine ekledi.
TEDAVİ SÜRECİNDE BİR KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ
Konu hakkında değerlendirmelerde bulunan Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Serdar Ekemen ise, hastanelere intikal eden vakalarda 2014 Haziran’dan itibaren farklı bulgularla karşılaştıklarını söyledi. ESOGÜ bünyesinde tedavi görenlerden 1 kişinin hayatını kaybettiğini ifade eden Ekemen, ölümlere neden olan bu uyuşturucunun içerisine katılan maddelere dikkat çekerek, “İçerisinde böcek ilacı, fare zehri ve diğer kimyasal maddeler var. Türkiye’de 2010 yılından beri piyasada olduğunu biliyoruz ama bize ilk ölümcül vakalar veya ağır vakalar geçtiğimiz yılın Haziran ayında geldi. Ve burada yaptığımız araştırmada 2013 yılı başından 2014 Mayıs ayına kadar sentezlenmiş yaklaşık 88 psikoaktif madde olduğu tespit edildi. Bunlardan yeni üretilen 22-24 tane sentetik kannabinoid, yani piyasada bilinen adıyla bonzai türü üretilmiştir. Ve çok ilginçtir, bunlardan en son Almanya ve Türkiye’de Kasım ayında ele geçirilen bir madde özellikle suçlanmış vaziyette. Ama baronlar bu işin içine girdiğinde piyasada müşteri kaybetmemek adına, cahilce, ne yaptıklarını bilmeden insan sağlığıyla oynamaya devam ediyorlar maalesef. Ve bunlara da ellerinde ne varsa kimyasal maddelerden herhangi birisinin, çoğunlukla böcek zehri oluyor, ilave ediyor. Böcek ilacı sadece böcekleri öldürmez, insanları da öldürüyor tabi. Fare zehri veya aklınıza gelebilecek organel fosfat türü maddeleri indirip piyasaya veriyorlar. Sürümden kazanıyorlar tabiri caizse. Dolayısıyla gençlere, ailelere düşen en önemli faktör kendilerine sahip çıkmalarıdır” şeklinde konuştu.
“ZAMAN İÇERİSİNDE KULLANICILAR PSİKİYATRİ HASTALIKLARINA KAPILIYOR”
Ekemen, kullanıcıların bir kısmının macera olsun diye maddeye başladığına vurgu yaparak, bonzainin verdiği zararı şu sözlerle aktardı:
“Her insan sıkıntıya düşebilir, ruhsal, ekonomik bir türlü sıkıntı, herkes yaşıyor bu sıkıntıları. Ciddi anlamda bunların çözümünü hekimde aramaları lazım. İlaçla ve hekim ile çözülebilecek yolları denemeleri lazım. 'Bende bir şey yapmıyor, ben çok güçlüyüm, kendimden eminim, istediğim zaman bırakabilirim' zihniyeti ile yola çıkarak hareket ediyorlar veya macera olsun diye başlıyorlar. Ama bunu engellemek için bir noktada bırakabilir misin diye sorduğunda bırakamıyorlar. Ve zaman içerisinde bağımlı hale geliyorlar. Daha da ilginci zaman içerisinde bu insanlar şizofreni, psikoz, aklınıza gelebilecek türlü türlü psikiyatrik problemler yaşamaya başlıyorlar. Bu iş sadece bağımlılık değil. Çünkü kalbe, beyne ve diğer organlara verdikleri zararın dışında, aslında ruhsal anlamda da beyinde ciddi kayıplar yaşanıyor."
“ULUSLARARASI AKREDİTE LABORATUVARLARINA İHTİYAÇ VAR”
2014 yılında 27 maddenin sentezlenerek piyasaya sürülmesinin ardından daha farklı maddelerin de çıkabileceğini kaydeden Doç. Dr. Serdar Ekemen, üretilen her maddenin laboratuvar ortamında tam olarak bulunmasının mümkün olmadığına değinerek, “Eskişehir Emniyet Müdürlüğü ile beraber çalışıyoruz. Onların eylül ve ekim ayında yapmış oldukları baskında ele geçen maddeler arasında böcek ilacı olduğunu biliyoruz. Türkiye’nin değişik illerinde de buna benzer operasyonlar düzenlendiğinde, merdiven altı üretimlerde ele geçen ciddi maddeler arasında yer almakta böcek ilacı. Dolayısıyla bu tür zehirler kullanılıyor. Ama beraberinde geçen sene içerisinde 27 tane yeni maddenin sentezlenmiş olması, bunun baronları kendi imkanlarıyla bu maddeleri üretiyor olmaları da düşündürücü. Zaman içerisinde de farklı maddelerle karşılaşacağız. Ama her üretilen maddenin laboratuvar ortamında pozitif bulunması da mümkün olmuyor. Kişilerin beyanına bakarsanız, ‘Ben bonzai kullandım’ deyip geçiyor ama bu gerçek sentetik kannabinoid mi? Laboratuvar ortamında her zaman ölçebilmek mümkün olmuyor. Çünkü uluslararası akredite laboratuvarlarına ihtiyaç var. Dünya genelinde ya da Avrupa’da en azından üretilmiş olan maddelerin saptanabilmesi için uygun laboratuvar cihazlarında, uygun kitlenin kullanılması lazım. Bu kitlenin de yeni çıkan zehirlerle uyumlu olması lazım. Yeni sentetik olarak üretilmiş olan maddeleri tanıyan kolonların olması lazım. Şüphede kaldığımız durumlarda Emniyet Müdürlüğü ile beraber bu işin kovuşturmasını yapıyoruz, biyokimyasal anlamda ya da akredite laboratuvarlara göndermeye çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
“BÖCEK İLACI SADECE BÖCEKLERİ DEĞİL İNSANLARI DA ÖLDÜRÜR"
Ekemen, kendilerine gelen hastalara uygulanan tedaviden bahsederek, tedavi sırasında 1 kişinin öldüğünü söyledi. Gençleri bonzaiden uzak durmaları yönünde uyaran Ekemen, şöyle konuştu:
“Zehrin veya uyuşturucunun iyisi diye bir şey yoktur. Gerekiyorsa veya sıkıntıdaysanız bir hekime başvurun. Eğer bu illete bulaştıysanız da ilgili psikiyatri kliniklerine başvurun. Ben yoğun bakımcıyım ama bir şekilde eğer bunlar imal edilirse, bir gün yoğun bakıma gelmeniz, bütün çabalara rağmen kurtarılamamanız da söz konusu. İçtiğiniz böcek ilacı, sadece böcekleri öldürür, insanları öldürmez diye bir kural yok. İçilmese, solunsa dahi insanları öldürecek çok güçlü zehirler bunlar maalesef. Bir iki nefes bile yeterli olabiliyor. Ben acil servisin önüne çıktığımda feryat figan aileleri gördükçe, soruşturdukça bu yaşın 14 hatta 12’ye kadar düştüğünü, bizde yatan bir hastanın ise 9 yaşından beri bonzai kullandığını duyunca şoke oldum. Bize gelen hastalarda belki uyguladığımız tedavi yöntemlerini çok ağır ve çok saldırgan uyguladığımız için yatan 25'e yakın bonzai vakasının 1 tanesini kaybettik. Çok hızlı, çok ağır seyreden ve içimizi sızlatan bir vakaydı. Hiç gelemeyen de var, parklarda bahçelerde yıkık dökük inşaatlarda bulunan yerlerde de ölmüş olarak hastanemize gelenler de az değil.”
KAYNAK: İha
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.