Düşman işgalinden kurtuluşumuzun 98. Yıldönümüne ilişkin neler söylersiniz, kurtuluş duygusunun maneviyatı ile ilgili düşünceleriniz nelerdir?

Birinci Dünya Savaşı sonrasında ülke topraklarımız düşman devletler tarafından kendi aralarında paylaşılmış ve aralarında oluşturdukları sınırlar çerçevesinde Kahramanmaraş’ımız da Fransızlar tarafından işgal edilmeye çalışılmış ve sonrasında Fransız askerleri şehrimize geldiler. Bugün olduğu gibi dün de düşman askerlerinin şehrimize gelişine alkış tutan bir takım yerli işbirlikçiler, onları kendi akıllarınca şehrimizde karşılayıp, ağırlamaya başlamışlardır. Şehrimizde yaşanan bu işgal girişimi karşısında şehrimizin kahraman insanları yediden yetmişine kadın erkek çocuk ayrımı olmaksızın hep birlikte kenetlenmiş vaziyette bir kıvılcım bekliyorlardı. Tam da bu sırada Fransız askerler tarafından saldırıya uğrayan kadınların imdadına yetişen ve milli manevi değerlerimizin bizim için ne kadar önem arz ettiğini tüm dünyaya sıktığı kurşun ile adeta haykıran Sütçü İmam’ın silahını ateşlemesi şehir insanımız için bir yol haritası oluşturmuştur.

Fransızlar tarafından kalemizde dalgalanan şanlı bayrağımız indirilip, yerine Fransız bayrağı çekildiğinde kalemine sarılan Av. Mehmet Ali Kısakürek’in halkımıza yazdığı bildiride de belirttiği gibi, kahraman halkımız söz konusu vatan olduğunda hiçbir şeyden korkmayarak, sadece Allah’ın yardımını bekleyerek gayret bizden zafer Allah’tandır düşüncesiyle kenetlenmiş ve bağımsızlığını koruma mücadelesine başlamıştır. Yine aynı günlerde Rıdvan Hoca, Cuma Namazı için Ulu Cami’de toplanan Maraş halkına hitaben minbere çıktığında “Hürriyet olmayan bir yerde Cuma namazı kılmak caiz değildir.” diyerek Maraş halkının kaleye, Fransız bayrağını indirmek için yönlenmesine vesile olmuş ve daha sonrasında halkımız tarafından kalemize tekrardan şanlı bayrağımız çekilmesi sağlanmıştır. Bunun üzerine tüm şehir, tek vücut düşman kuvvetlerini ve onların yerli işbirlikçilerini şehrimizden defetmek için milli bir mücadeleye başlamışlardır. Bu mücadelenin kahramanları, TBMM’ye gönderilen “Maraş’ta Millî Mücadeleye katılmayan tek fert bile yoktur.” yazısında da ifade edildiği şekilde tüm halkımızdır. Dün gösterilen bu kahramanlık mücadelesi gibi bugün de Kahramanmaraş’ımız, ülkesinin birlik ve beraberliği, özgürlüğü, milli ve manevi değerlerinin korunması için daima devletinin ve milletinin yanındadır. Şu gerçek bilinmelidir ki, her daim bahsettiğim değerler uğruna Kahramanmaraş halkımız seve seve canını ve malını vermeye hazırdır. Hayatım boyunca Maraş bize mezar olmadan, düşmana gülizar olamaz diyen kahramanlar şehrinin evladı olmak bana gurur vermiştir ve bundan sonraki yaşantımda da gurur kaynağım olmaya devam edecektir.

Kahraman şehrimin insanlarının bağımsızlık ve kardeşlik hukuku mevzu bahis olduğunda bu değerlerini hiçbir gücün ortadan kaldıramayacağı Abdal Halil Ağa’nın “Değil bir kese altın davulumun kasnağını altınla doldursanız ben din kardeşlerimin bağrına çomağımı vurmam!” sözleriyle daha da anlamlı bir hale gelmiştir.

Kahraman şehrimizde verilen kurtuluş mücadelesi, Kurtuluş Savaşı’nda tüm Türkiye’ye ışık tutmuş ve Milli Mücadele döneminde destanlar yazılmasına vesile olmuştur. O yüzdendir ki şairinde dediği gibi;

"Maraş Türkiye'nin kalem kaşıdır
Maraş Türkiye'nin köşe taşıdır
Maraş tarihleri inşa ettiren
Koca Sinanların ustabaşıdır."

Bu vesile ile Kurtuluş Mücadelemizin 98. Yıl dönümünde tüm Kahramanmaraşlı hemşehrilerimin 12 Şubat Kurtuluş Bayramı'nı tebrik ediyor, aziz şehitlerimizi rahmet, gazilerimizi minnetle anıyorum.