Binlerce araç sahibi bilmeden suç ihbarı yapıyor
Çok sayıda ikinci el araç ilanında sigorta şirketlerinden para almak için kullanılan 'şişirilmiş hasar kaydı' ifadesi açıkca yer alıyor. Yasaya göre sigortadan para almak için aldatıcı beyanda bulunmanın cezası iki yıldan başlıyor.
Sıfır otomobile bütçesi yetmeyen ya da tercihini ikinci elden yanan kullanan tüketicilerin araç ararken baktığı ilanların açıklama kısmındaki bir ifadenin suç teşkil ettiği ortaya çıktı.
Özellikle belli bir hasarın üzerindeki araçlar için uygun görülen 'pert' ve 'ağır hasar' kayıtlı satılık araçlar üzerinden çıkılan ilanların açıklama kısmında 'şişirilmiş hasar kaydı' şeklinde bir ifade yer alıyor.
Suçu ifşa ediyorlar
Bu da aracın normalde 'pert', 'ağır hasarlı' ya da miktarında belirtildiği kadar hasarının olmadığını ancak sigorta şirketinden para almak için bu şekilde kayıt tutulduğu anlamına geliyor.
Aracı satılsın diye ya da gerçekten de böyle bir durum olduğu için yazılan bu ifadeler ile araç sahipleri alenen bir suçu da İfşa etmiş oluyor.
Yüzde 10'u tespit edilebiliyor
Sigorta sektörü dünyada olduğu gibi Türkiye’de de haksız kazanç elde etmek isteyenlerin yoğunlaştığı sektörlerden biri oluyor. Avrupa Sigorta ve Reasürans Federasyonu (Insurance Europe) verilerine göre ise sigorta şirketleri yaşanan suiistimallerin sadece yüzde 10'luk kısmını saptayabiliyor.
7 yıl hapis cezası var
Kazalı araçlar üzerinden sigortadan para almak için hasarın gerçek değerinden fazla bir fiyatlama yapılması Türk Ceza Kanunu'nun 158. maddesine göre suç...
Yasaya göre sigortadan para almak için başvurulan yöntemler nitelikli dolandırıcılığa girip iki yıldan yedi yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılıyor.
Faaliyet durdurma ve ruhsat iptali
Ayrıca 2011 yılında Türk Ceza Kanunu dışında sigortadaki bu tarz oyunlara karşı mücadele amacıyla Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından “Yanlış Sigorta Uygulamalarının Tespiti, Bildirimi, Kaydı ve Bu Uygulamalarla Mücadele Usul ve Esasları Hakkında bir de yönetmelik yayımlanmış durumda. Söz konusu yönetmeliğe göre yanlış sigorta uygulamalarına doğrudan veya dolaylı sebebiyet veren aracılar hakkında öngörülen yaptırım ise faaliyet durdurma ve ruhsat iptali şeklinde ifade ediliyor.
Vergi kaçakçılığından sonra en yaygın suç
Türkiye Sigortalar Birliği ise analitik modeller ile erken uyarı sistemleri geliştirilerek sigorta üzerinden oynanan oyunlar ile mücadele ediyor. Birliğe göre sigorta suiistimalleri birçok ülkede vergi kaçakçılığından sonra en yaygın ekonomik suç olarak kabul ediliyor.
Tespit edilen aldatıcı işlemler yargıya taşınıyor
Türkiye’de sigorta suiistimalleri ile mücadelenin kanuni alt yapısına dikkat çeken Türkiye Sigortalar Birliği yetkilileri, araçlar üzerinden yapılan gerçek dışı ve aldatıcı bildirimlerin Türk Ceza Kanunu’nun 158’inci maddesi kapsamında suç olarak değerlendirildiğini ve son dönemde şirketlerin tespit ettikleri vakaları yargıya taşıyarak olumlu sonuçlar aldığını bunun sayısında da ciddi artış yaşandığını belirtiyor.
Sahteciliğe karşı büro kuruldu
2015 yılında Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi bünyesinde Sigorta Sahteciliklerini Engelleme Bürosu'nun (SİSEB) kurulduğunu da belirten yetkililer, SİSEB’in kuruluş amacının sigorta sektörünün suiistimallere yönelik mücadelesine destek vermek ve bu konudaki finansal kayıplarını engellemek olduğunu dile getiriyor.
Eksperlerin de durumunu sorgulatıyor
Kaza sonrası iki süreç yürütülüyor. Araç sahibi hasarı sigortadan karşılamak için aracını ya anlaşmalı servise götürüyor ya da hasar ufaksa kaskoyu bozmamak için her hangi bir tamircide hasarı cebinden karşılayarak yaptırıyor. Servis ise araçtaki hasarı, yapılacakları ve bedelini sigorta şirketine yolluyor. Bunun üzerine sigorta şirketine bağlı eksper de aracı serviste görüp rapor tutarak hasar ödeme birimine durumu rapor ediyor. Hasar ödeme biriminden işlemlere onay çıkması halinde servise ödeme yapılıyor. Tabi bu organizasyon suiistimal olmayacağı anlamına gelmiyor. Servislerin yüksek bedelli işlemlerine onay verilmesi sigorta eksperlerinin de durumunu sorgulatıyor. Çok sayıda araç sahibi de çeşitli platformlarda kaza sonrası yaşanan sürece ilişkin bu yönde iddialar öne sürüyor.
İşçilik ücretleri tramere yansıtılmamalı
Sektör uzmanları ise hasarlı araçta parça değişiminden çok işçiliğe yazılan ücretlerin yüksekliğine dikkat çekiyor. Tramer kaydına işçilik ücretlerinin yansıtılmasının yanlış olduğunu çünkü kazada oluşan hasar ve yapılan değişime karşılık ortaya çıkarılan fiyatlamanın ciddi farklılık oluşturduğunu belirten uzmanlar bunun da tamamen alınan yüksek işçilik ücretlerinden kaynaklandığını belirtiyor. Uzmanlar çok basit bir hasara işçilik ücreti ile 4-5 bin TL rakam çıkarılmasının araç satışında anlatılması güç bir tablo da ortaya çıkarttığını ifade ediyor.
Mekanik arızaya planlı kaza
Uzmanlar son zamanlarda sigortanın karşılamadığı mekaniksel sorundan kaynakli araçların planlı bir şekilde kaza yaptırıldığını da belirtirken bu durumun daha çok kiralık araçlar üzerinden gerçekleştiğini ve tespitlerinin yapılarak hukuksal süreçlerin de başlatıldığını kaydediyor.
38 bin araç ağır hasarlı
Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi verilerine göre 2017 yılında 43,927 adet ağır hasar(çekme belgeli) ve tam hasar (hurda belgeli) araç bulunuyor. Ekim 2018 tarihi itibariyle bu rakamın ise 38 bini aştığı belirtiliyor.
Tam hasarlı araçlar: Hurda belgeli
Onarım masraflarının zarar gören aracın rizikonun gerçekleştiği tarihteki değerini aşması ve aynı zamanda eksper raporu ile aracın onarım kabul etmez bir hale geldiğinin tespit edilmesi durumunda, araç tam hasara uğramış sayılıyor. Bu durumda, aracın ilgili mevzuat doğrultusunda hurdaya ayrıldığına dair hurda tescil belgesi sigortacıya ibraz edilmeden tazminat ödenmiyor. Söz konusu belge kapsamında işlem yapılan araçlar Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından lisans verilen tesislere teslim edilerek bertaraf edilerek bu araçlar bir daha trafiğe çıkamıyor.
Ağır hasarlı araçlar: Çekme belgeli
Onarım masrafları sigortalı aracın rizikonun gerçekleştiği tarihteki değerini aşsın veya aşmasın, ağır hasarlı aracın onarımının mümkün olduğunun eksper raporu doğrultusunda tespit edilmiş olması durumunda araç ağır hasarlı olarak kabul edilmiyor. Aracın ilgili mevzuat doğrultusunda trafikten çekildiğine dair “trafikten çekilmiştir” kaşeli tescil belgesi sigorta şirketine ibraz edilmeden araç sahibine sigorta tazminatı ödenmiyor. Söz konusu araçlar çekme belgesi ile trafikten çekildikten sonra onarım masrafları sigorta şirketince ödeniyor ve tekrar trafiğe çıkabilmesine ilişkin düzenleme Karayolları Trafik Kanunu’nun 41’inci maddesinde yer alıyor.
Araç alırken hangi parçaların değiştiğine dikkat edin!
Tüketicilerin ağır hasarlı araçları satın alırken öncelikle hangi parçaların değiştiğine dikkat etmesi gerektiğine vurgu yapan Sigorta Birliği yetkilileri, ''Sigorta şirketlerince trafik ve kasko sigortası kapsamında tazminat ödenen gerek ağır hasarlı araçların gerekse kısmi hasarlı araçların hasar bilgilerine Sigorta Bilgi Merkezi’nin mobil telefonlar ve web sayfası üzerinden sunduğu hizmetlerle ulaşılabiliyor. Tüketiciler ikinci el araç satın almadan önce bu servisleri kullanabilecekleri gibi güvendikleri bir bakım onarım merkezine giderek aracı kontrol ettirdikten sonra satış işlemini sonlandırmaları kendi faydalarına olacaktır. Ancak Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’nin hizmetinin sadece sigorta şirketlerince tazminat ödenen araçları kapsadığı da unutulmamalıdır.'' diyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.