Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Beşen:

2015 yılını nasıl değerlendiriyorsunuz?  

2001 yılında büyük iktisadi kriz yaşayan Türkiye ekonomisi,  2002 yılında gerçekleşen genel seçimlerde tek başına iktidara gelen Adalet ve Kalkınma Partisi'nin hazırladığı ekonomik programı, kararlı ve mali disiplinden taviz vermeden uygulamaya koymuş, yapısal reformlarla tarihte görülmemiş bir ekonomik büyümeyi gerçekleştirmiştir. 2007 yılı sonlarına geldiğimizde ABD konut kredileri ile başlayan kriz 2008 yılında AB ülkelerini etkisi altına almış, Türkiye AB üyesi olmaması nedeni ile üye ülkelerin yararlandığı bir çok avantajdan yoksun olmasına rağmen iyi bir direnç göstererek aldığı kararlarla bu krizin etkilerini en hafif şekilde atlatmıştır. 2013 ortalarına geldiğimizde her şey yolunda giderken enflasyonun tek haneye indiği bir dönemde, Türkiye'nin güçlenmesinde rahatsız olan dış güçlerin ve onların ülkemizdeki uzantılarının organize ettiği gezi olayları ve ardından 17 ve 25 Aralık operasyonları ile milli iradeye darbe teşebbüsü hiç şüphesiz olumlu seyreden ekonomiye büyük zararlar vermiştir.                                                                                                                                 Türkiye 2015 yılına küresel krizin gölgesinde, Terör olayları ve Ortadoğu'da özellikle Suriye, Mısır ve Libya gibi Ülkelerde devam eden problemlerle giriyordu.  Hiç şüphesiz 2015 yılının en önemli olayı 7 Haziran seçimleriydi. İş dünyası ve piyasalar tamamen planlarını bu seçimin neticesine bağlıyordu. Seçimlerde, 13 yıl sonra ilk kez koalisyonlu bir seçim sonucu ortaya çıkmıştı.  Siyasi Partilerin Hükümet Kurma yönünde uzlaşamamaları ülkeyi bir erken seçim sürecine girdirmiş oldu. Beş aylık sürede halk istikrarın önemini ve ülkenin üzerine oynanan oyunları çok iyi algılamış, 1 Kasım Genel seçimlerinde Ak Parti'ye tüm tahminlerin üstünde bir sonuç ile tek başına iktidar görevini yeniden vermiştir.  Kısaca 2015 yılı, siyasi belirsizliğin ve sürekli seçimin konuşulduğu bir yıl olarak tarihe geçmiştir. Tekstil, hazır giyim ve metal eşya sektörünün Türkiye'de önemli bir yeri olan Kahramanmaraş her şeye rağmen ekonomik anlamda pozisyonu korumuş 2023' de 5 milyar dolar ihracat hedefine sağlam adımlarla ilerlemektedir. 

Rusya krizini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Geçtiğimiz günlerde bir savaş uçağının Türk hava sahasını ihlal etmesinin ardından angajman kuralları çerçevesinde uyarılmış olup ihlalin devam etmesi sonucu Türk savaş uçağı tarafından etkisiz hale getirilmiştir. Söz konusu uçağın Rus ordusuna ait olduğu tespit edilmiştir. Putin ülke  içindeki siyasi ve ekonomi dengelerini gözeterek çıkışlar yaparak yaptıklarını meşrulaştırmaya çalışmaktadır. Türkiye deki siyasi iradenin kararlı ve sağlam duruşu, önümüzdeki süreçte  ülkenin kayıp etmesini istedikleri değerlerin önünü kesmiştir. Bu durum güçlü Türkiye’nin  Ak Parti ile sağlam temeller üzerinde olduğunun göstergesidir. Türkiye, beklettiği dinamiklerini harekete geçirerek büyük Türkiye yapısını ortaya net bir şekilde  bir kez daha koymuştur.  Buna rağmen   Rusya her şeyden önce bizim için dost bir ülkedir. Karşılıklı ticaretimizin olduğu ve özellikle turizm alanında Rus halkının en çok tercih ettiği ülke Türkiye'dir. Ümit ediyorum ki bu kriz sürecinin karşılıklı sağduyu gösterilerek aşılacağına inanıyorum. 

2016 yılından beklentileriniz nelerdir?                                                                                               2015 yılı seçimlerle geçmesine ve 7 Haziran sonrasındaki siyasi belirsizliklere rağmen ülkemiz, yılın 3. çeyreğinde yüzde 4 büyüme sağlamıştır. Her şeye rağmen Türkiye için 2016 yılında da yüzde 4 büyüme gerçekleşeceğine inanıyorum. Kaldı ki; Sayın Başbakanımız geçen günlerde eylem planını açıkladı. Bunların hayata geçirilmesi ile gerek ülkemizde gerekse de Kahramanmaraş’ta yaşayan halkımız ekonomik anlamda bir rahatlama görecektir. Toplumun tüm katmanlarına vaat edilenlerin hayata geçirilmesi ile AK Parti hükümetimiz, seçim dönemindeki sözlerini bir bir tutmuş olacaktır. Başkaları sadece konuşur, AK Parti ise gerçekleştirir.

1 Kasım Genel seçim sonuçlarının Kahramanmaraş ve Türkiye için kazanımları sizce neler olacaktır?

1 Kasım erken genel seçimleri Türkiye için siyasal istikrar sağlamıştır. Halkımız sandığa gittiğinde sağduyusu ile vicdanına sorarak en doğru kararı vermiştir. AK Parti’nin yeniden tek başına iktidar olması ile ülkemiz üzerindeki siyasal belirsizlik ve kaos bulutları yerini umut ve istikrara bırakmıştır. Artık insanımız geleceğe daha bir güvenle bakmaktadır. Son yaşadığımız olaylar; ülkemizin başkanlık sistemine olan ihtiyacını bir kez daha ortaya koymuştur. Umuyorum ve diliyorum ki; 2016 yılı içerisinde Başkanlık sistemine geçilmiş olur. Böylece tek başlı bir yönetim modeli ve sivil bir anayasanın hayata geçmesi ile Türkiye adeta şaha kalkar ve bölgesinde daha fazla söz sahibi olur. Bu arada bu gelişim ve ilerlemeden Kahramanmaraş olarak ta daha fazla pay alacağımıza inanıyorum. 13 yıl aradan sonra bakanlık hasretimiz giderildi. Bunun yanında TBMM’de Komisyon Başkanı ve Başkan Yardımcısı olan milletvekillerimiz var. AK Partili 7 vekilimiz el ele verip güç birliği yaparak Kahramanmaraş’ı daha da ileriye götürmek için teşkilatlarımız ile koordineli olarak gece gündüz demeden çalışmaya devam edecektir. Büyükşehir ve ilçe belediyelerimiz de daha yaşanabilir bir Kahramanmaraş için icraatlarını sürdürecektir. Bu zorlu yolculukta meslek kuruluşları, STÖ’ler ve basının yanı sıra değerli halkımızın görüşleri de bizlere yol gösterici olacaktır. Bölgesel havalimanımızın hayat bulması, Göksun yolumuzun tamamlanması, kent içi trafik problemlerimizin çözümlenmesi, Sayın Bakanımızın gayretleri ile Germenicia antik kentinin turizme kazandırılması ve kentsel dönüşüm gibi hizmet ve yatırımlar ile Kahramanmaraş her geçen gün daha da ileriye gidecektir. Bundan hiç kuşkum yoktur. Bu duygu ve düşüncelerle 2016 miladi yılının Kahramanmaraş’a ve ülkemize hayırlar getirmesini Cenab-ı Allah’tan diliyor; değerli halkımıza selam ve saygılarımı sunuyorum.