Yıldan yıla deneyimlerini geliştirerek portföylerini genişlettiğini ifade eden Hatice Öztürk; “10 yıla yakın bir süredir şıra sektöründe iştigal ediyoruz. Şıra ile elde edilen muska, pestil ve cevizli sucuk üretimi yapıyoruz. Tamamen Bertiz bölgesinde yetişen ürünleri işleyerek halka lezzet olarak sunulmasında işlem yapıyoruz. Kahramanmaraş’ın yanı sıra her yıl değişkenlik göstermekle birlikte yaklaşık 15 vilayete Bertiz Şıra ürünlerini ulaştırıyoruz. Yaklaşık 100 ton civarında ürünü şehir dışına pazarlıyoruz. Bu da şehir ekonomisine ciddi katkılar sağlıyor. Baba mesleğimizi yaşatmak ve bölgenin ürünlerini işleyerek şehir dışına tanıtma, anlatma adına bu yola girdik. Her yıl işimizi geliştirerek satış portföyümüzü artırdık. Bölgenin ürünlerini artırarak, bizim gibi firmalarında Türkiye’ pazarına girmesini istiyoruz. Yılların verdiği tecrübe ile bu işi yapıyoruz ama maalesef sezonun ortasında ürünlerimiz bitiyor. Çalışkan bir toplumun fertleriyiz. Emeğinin hakkını vermeye çalışan bir yapımız var ve dürüstlüğü hiçbir zaman elden bırakmamaya gayret eden bir toplumuz. Bu yüzden Bertizli olmaktan gurur duyuyoruz” dedi.

MİSAFİRPERVERLİK YÖREMİZİN NİŞANESİDİR

Bertiz yöresel ürünlerinin yanı sıra misafirperverlikleriyle de kendinden sıkça söz ettirdiğini ifade eden Öztürk; “Ceviz ve şıra ürünleriyle her zaman ön plana çıkan yöremiz misafirperverliği ile tacını takmıştır. Kesinlikle herkesin kapısı ve sofrası açıktır. Hangi kapı çalınırsa çalınsın yiyecek bir parça ekmekleri vardır. Kabarcık üzümünün dünyada bir benzerinin daha olmadığını düşünüyoruz. Bunun tanıtımı adına ilerleyen süreçlerde de tanıtım çalışmalarının yapılmasını bekliyoruz” sözlerine yer verdi.

Sektörün kamu tarafından sahipsiz kalması konusuna değinen Öztürk; “Sektörümüzün başlıca sıkıntısı sahipsiz kalması. Bizlere belirli bir bölge tahsis edilerek gıda organize sanayinin kurulması ile tarhanacı, şıracı ve dondurmacı sektörlerinin belirli bir alanda toplanmasıyla daha nitelikli hizmetler yapabiliriz.  Baktığımız zaman bir arada değil farklı farklı yerlerde dükkanlar var. Yüzlerce merdiven altı işletme var. diğer illere nazaran bu konuda yetersiz kalıyoruz. Türkoğlu’nda bir çalışma vardı, fakat merkeze çok uzak olması ve maliyetleri artırmasından kaynaklı oraya gidip gelme imkânı olmuyor. Biryandan da temiz hava şartlarına uygun yer olması lazım. Yani demek istediğim biz ve bizim gibi orta ölçekli firmaların büyük yatırımlarda mali sıkıntılar yaşayacağımız aşikâr. Bizleri düşünerek teşvik, destek, şehir ekonomisine katkı adına siyasilerden yaklaşım bekliyoruz” dedi

Tanıtım çalışmalarında festivalin etken rol üstleneceğini belirten Öztürk; “Her ne kadar tanıtım çalışmaları yapmış olsak dahi, böyle bir organizasyon tanıtım açısından etkili olacak ve geniş kitlelere ulaşacaktır. Kahramanmaraşlı hemşehrilerimizi 5-6 ekimde yapılacak olan festivalde görmekten onur duyacağız” ifadelerini kullandı.