Bazı ülkeler hem FETÖ’ye hem bölücü PKK’ya yataklık yapıyor...
Bazı ülkeler hem FETÖ’ye hem bölücü PKK’ya yataklık yapıyor...
Başbakan Binali Yıldırım, bazı ülkelerin hem FETÖ’ye hem bölücü PKK’ya yataklık yaptığını belirterek, “16 Nisan’da sandıklar açılınca, ‘evet’ çıkınca, ne Muş’un ne de Türkiye’nin baharı hiç yok olmayacak" dedi.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, 16 Nisan’da yapılacak anayasa değişikliği referandumu için partisinin düzenlediği mitingde Muşlulardan 'evet' oyu istedi. Belediye Meydanında halka hitap eden Yıldırım, Muş'un herkes için öneminin büyük olduğunu söyledi. Yıldırım, "Biliyorsunuz Sultan Alpaslan 1071 yılında Malazgirt’te zafer kazandı, Anadolu’ya bahar geldi. Anadolu bizim hepimizin yurdu oldu. 1071 yılından bu yana yaklaşık bin yıldır bu topraklarda hep beraber yaşıyoruz. 16 Nisan’da sandıklar açılınca, ‘evet’ çıkınca, ne Muş’un ne de Türkiye’nin baharı hiç yok olmayacak. Türk, Kürt, Zaza, Arap, Abaza, Türkmen daha nice yıllar hep beraber yaşayacağız inşallah. Bu topraklardaki dertlere birlikte göğüs geldik. Bu topraklara göz diken düşmanların gözünü birlikte çıkardık” dedi.
"80’li yıllarda bölücü terör örgütü aramıza girmek istedi”
Yüz yıl önce düşmanın bir kez daha topraklarımıza göz diktiğini hatırlatan Yıldırım, “Muş’u da, Bitlis’i de, Bingöl’ü de, Van’ı da hep beraber savunduk. Çanakkale’de de bir olduk, Sarıkamış’ta beraber olduk, İstiklal Savaşı’nda bir kez daha Türkiye olduk. Türkler, Zazalar, Kürtler, Araplar hep birlikte bu toprakları kazandık. Cumhuriyet tarihi içerisinde belirli dönemler içerisinde her toplum belirli zulüm ve eziyet gördü. İnançlarımız, değerlerimiz, kimliklerimiz inkar edildi. Bunların hepsine sabrettik, karşı koyduk, bir birimize dayandık, bir birimize güvendik ve bugüne kadar ayakta durduk. 80’li yıllarda bölücü terör örgütü aramıza girmek istedi, kan akıttılar. Hem Türklere hem Kürtlere acı yaşattılar. Askerimizi, polisimizi, korucularımızı, çocuklarımızı katlettiler. Gençlerimizin kanını akıttılar. En büyük zararı da buraya verdiler, Kürt kardeşlerimize verdiler. Muş’un bu meydanında ilan ediyorum Kürtlüğünüzle, Zazalığınızla, Türklüğünüzle iftihar edin, onlar sizin gurur nişanenizdir. Kim olursak olalım Türkiye Cumhuriyetinin onurlu birer vatandaşıyız. Şu ay yıldızlı bayrağın gölgesi altında hepimize yer var, bu bayrak dışında hiçbir bayrak tanımayız” ifadelerini kullandı.
“Mücadelenin her safhasında önümüzde engeller çıkardılar”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın selamlarını halka ileten Yıldırım, “Bölgelerin kalkınması, çocuklarımızın okuması, gençlerimizin çalışmasını maalesef engellediler, yatırımları engellediler, esnafın ekmeğiyle oynadılar, çiftçinin alın terine göz diktiler. Sonra bir yiğit adam çıktı. Milletin adamı çıktı, Recep Tayyip Erdoğan. Size Cumhurbaşkanımızın selamlarını getirdim. Sizin desteğinizle iktidara geldiğimizde size bir söz verdik. Ne dedik? Biz bu terörü bitireceğiz. Baldıran zehri içme pahasına bu sorunu çözeceğiz dedik. Recep Tayyip Erdoğan ve onun arkadaşları olarak bu mücadeleyi hep beraber verdik. Mücadelenin her safhasında önümüzde engeller çıkardılar. Türkiye’de 80 milyon bir ve beraber olmasın diye her türlü hileye başvurdular. Ama biz yine de vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz. Bölgede yatırımlarımız tam sürat devam ediyor. Eğitimde, sağlıkta, ulaşımda, enerjide büyük yatırımlar yaptık, yapmaya devam ediyoruz. Şimdi daha büyük millet olma, daha büyük bir değişime imza atmaya hazırlanıyoruz. Türkiye’yi uçuracak bir karara hazırlanıyoruz. 16 Nisan’da hep beraber kararımız evet evet evet” diye konuştu.
"Ne bölücü PKK, ne katil FETÖ örgütü; Türklerin, Kürtlerin, Arapların iyiliğini istemiyor"
15 Temmuz akşamında alçak FETÖ terör örgütünün maskesini düşürdüklerini dile getiren Yıldırım, şöyle dedi:
“Bakın FETÖ ile PKK’nın kardeş örgütler olduğunu 15 Temmuz gecesi hep beraber gördük. Bunlar hep beraber hareket ediyor. Bunların ipi aynı merkezde. Bugün artık net görüyoruz. Ne bölücü PKK ve ne katil FETÖ örgütü; Türklerin, Kürtlerin, Arapların iyiliğini istemiyor. Bunların ipini tutan dışarıda. Bunların ipini tutanlar, bölgede kendi düzenlerini kurmak için kardeşi kardeşe kırıyor. Oysa bunlar ne dindar, ne milli, ne yerli, ne de solcudur. Bunlar alçak katil sürüsüdür.”
"Bunların niyetlerini biliyoruz”
Bazı ülkelerin hem FETÖ’ye hem bölücü PKK’ya yataklık yaptığını da söyleyen Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Neden yapıyorlar? Onları sevdiğinden mi? Hayır. Bu örgütleri Türkiye aleyhine kullanmak istiyorlar. İşleri bitince bu örgütleri de bir kenara koyacaklar. Biz seksen milyon uyanık olacağız. Bunların niyetlerini biliyoruz. Hep birlikte kardeşliğimizi daha da sağlamlaştırarak bunlara geçit vermeyeceğiz. Bu sistemde demokrasimizin standartları daha da gelişecek, milletin iradesi sandığa daha fazla yansıyacak, seçilen cumhurbaşkanı en az yüzde elli ile seçileceği için bu istikrarı getirecek, karşılıklı uzlaşmayı, kardeşliği getirecek. Mevcut sistemde maalesef hükümetler seçiliyor, ama zayıf hükümetler 1-1,5 yılda görevi bırakmak zorunda kalıyor. 94 yılda eğer dört yılda bir hükümet sürseydi, bugün 24. hükümeti kuracaktık. Ama şimdi 65. Hükümetteyiz. Siz seçiyorsunuz, ama süre dolmadan hükümetler gidiyor. Halbuki gelişmiş ülkelerde, ABD’de şimdiye kadar 45 hükümet kurulmuş.”
"16 Nisan’da yapacağımız değişiklik; devlet ve millet adamlarının hayal edip gerçekleştiremedikleri sistemdir"
Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde yalan yanlış bir sürü şey anlatıldığını kaydeden Yıldırım, “Muş’un güzel insanı işin doğrusunu biliyor. Bu sistemde iki sandık gelecek önünüze. 16 Nisan’da referandum olacak. İnşallah darbelerden kalan bu anayasayı tedavülden kaldıracağız. Böylece bu sistemle siz Cumhurbaşkanını sandıkta seçeceksiniz, aynı zamanda milletvekillerinizi de seçeceksiniz. Seçim belli olur olmaz Cumhurbaşkanı hemen hükümetini kuracak ve daha sağlıklı ve sağlam hizmet verecek. 5 yıl boyunca seçim yok, hizmet olacak. Diyorlar ki ‘tek adamlık sistemi’ getiriyorlar. Bu tamamen yalan. İki sandık arasında seçim yapıyorsunuz. Milletin gücüyle seçilen diktatör olur mu? Bu Erdoğan için değil her doğan için yapılıyor. Bütün partiler geçmişte bu sistem için söz verdiler. Bu sistemin gerekli olduğunu hep söylediler. Rahmetli Menderes, Demirel, Erbakan, Türkeş ve Özal bu sistemin değişmesini hep söylediler. 16 Nisan’da yapacağımız değişiklik; devlet ve millet adamlarının hayal edip gerçekleştiremedikleri sistemdir. AK Parti hayalleri gerçekleştiren partidir. AK Parti Türkiye’dir. Bugünlere kadar yollar, köprüler yaptık. Bu değişiklikle birlikte demokrasi hamlesi yapıyoruz. Bu sistemle devlet vazifesini daha hızlı yapacak, zamanı daha etkin kullanacak. Demokrasi bu sistemle daha da gelişecek. Türkiye istikrara kavuşacak, kalıcı barış ve kardeşlik gelecek. Bazıları bu sistemi istemiyor. CHP istemiyor, niye istemiyor? Çünkü nerede bir hayırlı iş varsa onun karşısında CHP’yi görürsünüz. Bugüne kadar onları iyi bir işin arkasında gören var mı? Köprü yaparsın ‘hayır’, tünel yaparsın ‘hayır’, havaalanı yaparsın ‘hayır’. Gelsin Muş’a da Muş’u bir görsün. Bunlar niye istemiyorlar biliyor musunuz? Bunlar çalışmayı sevmiyorlar. Bu sistemle birlikte çalışmak zorunda kalacaklar, milletin gözüne girmek için daha çok çalışacaklar. Ama bunlar bedavacı, bir yerde bir fırsat olsa da ucundan tutsak diyorlar. Darbelerden medet umdular. Darbelerin arkasında kendilerine siyasette yer açtılar” dedi.
"Bu alçak örgüt, 15-16-17 yaşındaki çocukları dağa çıkardı”
HDP’nin ‘hayır’ kararına da değinen Yıldırım, “HDP de karşı. Bölücü PKK terör örgütünün adeta esiri haline gelmiş bir partiden bahsediyorum. HDP karşı olsa ne olur karşı olmasa ne olur. PKK’nın o ele başları Kandil’den ne diyorlar, ‘eğer 16 Nisan’da evet çıkarsa biz bittik’ diyorlar. Evet çıkacak mı? Onlar da bitecek mi? Evelallah onlar da bitecek, evet de çıkacak. Muş’un meydanı da böyle diyor. Bu alçak örgüt, 15-16-17 yaşındaki çocukları dağa çıkardı. Silah verdiler. Ömürlerinin baharında ölüme gönderdiler. Maalesef çukurlar kazdılar, çok sayıda Kürt, Türk, Arap, Zaza kardeşimizi mağdur ettiler. Şehirleri viraneye döndürdüler, yaşanmaz hale getirdiler. Sur’da, Cizre’de, İdil’de, Nusaybin’de, Yüksekova’da, Bulanık’ta, Varto’da yaptıklarını hatırlıyorsunuz. Şimdi onların yıktıklarını tek tek yapıyoruz. 30 bin konut yapıyoruz. Evleri yıkılan vatandaşlarımız gelsin güzel güzel evlerinde otursunlar diye, yıkılanın en güzelini yaparız ama alçaklara asla ve asla boyun eğmeyiz. Çünkü bu bayrak şehit kanlarından bu hale geldi. Rengi şehit kanıdır, hilali bağımsızlığımızın sembolü, yıldızı her bir şehidimizin nişanesidir. Bu bölgede seçilen belediye başkanları halka hizmet etmek yerine terör örgütüne lojistik destek verdiler. Bizde vatandaştan alınan vergileri terör örgütlerine aktaranların burnundan fitil fitil getireceğiz dedik, onları görevden aldık ve yerlerine hizmet edecek, sokakları, kaldırımları, park ve bahçeleri yapacak, şehirleri güzelleştirecek insanları oraya tayin ettik. O virane ilçelerde artık yemyeşil güller açıyor. Güzel hizmetler vatandaşlarımızla buluşuyor. Kim teröre yardım ederse, kol kanat gelirse, içeride ve dışarıda hepsinin üzerine acımasızca gidiceğiz. Önce 80 milyon vatandaşımızı bu terör belasından kurtaracağız. Bin yıllık kardeşliğimizi zedelemelerine, huzurumuzu kaçırmalarına fırsat vermeyeceğiz. 14 yıldır huzurlu, güvenli, demokratik bir Türkiye için mücadele veriyoruz. Onun için 16 Nisan çok ama çok önemli. Şimdi hazır mısın Muş? Demokrasiye hazır mısın? İstikrara hazır mısın? Huzura, kardeşliğe hazır mısın? Tek devlet için, tek vatan için, tek bayrak için kararımız evet” şeklinde konuştu.
Muşlulara kent meydanı ve araştırma hastanesi sözü de veren Binali Yıldırım, daha sonra miting alanından ayrıldı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.