BAŞKAN MAHÇİÇEK, GAZETECİ ADAYLARIYLA BULUŞTU
BAŞKAN MAHÇİÇEK, GAZETECİ ADAYLARIYLA BULUŞTU
- ONİKİŞUBAT BELEDİYE BAŞKANI HANEFİ MAHÇİÇEK, TİCARET VE SANAYİ ODASI, MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ GAZETECİLİK BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİYLE SÖYLEŞİ YAPTI
- DENEYİMLERİNİ ÖĞRENCİLERLE PAYLAŞAN BAŞKAN MAHÇİÇEK:
- “İDEAL YÜKLÜ OLACAKSINIZ, ÇALIŞACAKSINIZ VE BU ÜLKEYİ ÇOK DAHA İYİ NOKTALARA TAŞIYACAKSINIZ”
-
Onikişubat Belediye Başkanı Hanefi Mahçiçek, gazetecilik bölümü öğrencileriyle yaptığı söyleşide, “İdeal yüklü olacaksınız, çalışacaksınız ve bu ülkeyi çok daha iyi noktalara taşıyacaksınız” dedi.
Başkan Mahçiçek, Ticaret ve Sanayi Odası, Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Gazetecilik Bölümü öğrencileriyle söyleşide buluştu. Öğrencilik, bürokrasi ve siyaset alanındaki tecrübelerini öğrencilerle paylaşan Mahçiçek, geleceğin gazeteci adaylarına özgüven aşıladı.
Gazeteciliğin en saygın meslek dallarından biri olduğuna dikkat çeken Başkan Mahçiçek, “İyi bir meslek seçmişiniz doğrusu. Geleceği olan, devamlılık arz eden bir meslek.. Sizlerde gelecekte ülkenin kamuoyunun oluşmasında, kamuoyunun iletişim araçlarıyla bilgilendirilmesinde görev alacaksınız. Her mesleğin olduğu gibi bu mesleğinde kaideleri, etik değerleri var. Bunlara riayet edecek, pırıl pırıl gazeteciler olacaksınız” diye konuştu.
Öğrenci buluşmaları dolayısıyla okullara geldiğinde kendi eğitim hayatını anımsadığını belirten Mahçiçek, artık çocukların çok daha iyi şartlarda eğitim alma imkanına sahip olduğunu vurguladı. Türkiye’nin Rahmetli Özal’la birlikte büyük bir kalkınma hamlesini başlattığını dile getiren ve tecrübelerini aktaran Mahçiçek, şöyle konuştu:
“Ben imam hatip okulu mezunuyum. Bizim İmam Hatiplileri o vakitler üniversiteye almıyorlardı, bu nedenle bir yıl da düz liseye gittim. İmam Hatip Okulumuz bir kahvehanenin satın alınması ile oluşturulmuştu. Şimdi sizin okullarınız çok mükemmel. Şartlara baktığınız zaman bu ülkenin nereden nereye geldiğini görüyorsunuz. Özellikle 1980’li yıllardan sonra Rahmetli Özal’la birlikte Türkiye bir atılıma geçti. O çok büyük bir insandı, bir dâhiydi. Devlet Planlama Teşkilatına başlar başlamaz, bizleri devlet lisan okuluna gönderdi, ardından Amerika’ya master yapmaya gönderdi. Mesela benim konum ‘Kalkınma Ekonomisi ve bölgesel gelişmeydi.’ Daha sonra planlamaya döndüm. 1996’nın sonunda da Botaş Genel Müdür Vekilliğine getirildim. Bu memleketteki doğalgazı da o dönemde getirdik. Sonra 99’da belediye başkanı, sonra 2002 de milletvekilliği yaptık. Emekli olmuştuk ama şimdi de Onikişubat Belediyesini kurduk ve hizmet ediyoruz. 2,5 sene önce belediyemizin hiçbir şeyi yoktu ama iyi bir kurumsal yapı oluşturduk. Köylerimizdeki bizim görev alanımıza giren yolların yüzde 90’ını bitirdik. 5,5 milyon metrekare kilit parke yaptık. Şehrimizdeki asfalt ihtiyacının tamamını ortadan kaldırdık. Bu fiziki şeyleri yaptık ama bizim için önemli olan sizlerdiniz. Yani insan odaklı çalışmalardı. 37 bilgi ve kültür evi yaptık, 23 tane daha yapıyoruz. 7 güzel adamın memleketine 7 okul yapıyoruz. Esas olan dediğim gibi sizleri okutmak, iki tane kültür evi yaptık. Burada TEOG sınavına hazırlık kursları veriyoruz. Üniversiteye hazırlık kursları vereceğiz. Bu ekonomik farklılıkları gidermek için üniversite kursları ücretsiz olarak verilecek inşallah. Geççen yıl 37 bin kitap aldık 300 bin öğrencimize ulaştık. Bu yıl 70 bin kitap daha alacağız. Yine rahmetli Mehmet Akif’in ölüm yıldönümünde 37 bin safahat aldık. Okuyacağız arkadaşlar. Bunları sizin için aldık.
“BU ÜLKE NE ÇEKTİYSE CEHALETTEN ÇEKTİ”
“Bu ülke ne çektiyse cehaletten çekti. Sağ dediler, sol dediler, Kürt dediler, Türk dediler. Bu ülkenin çocuklarını cehaletten kaynaklanan sıkıntılara soktular. Bu ülkenin insanlarının birbirleriyle sıkıntısı yok Allaha şükür. Mağralı mahallesi ile Yörük Selim komşu. Yörük Selim’de alevi kardeşlerimiz yaşar. Bir problem var mıydı? Yok. Ama 78’de bir fitne çıkardılar insanlarımızı birbirine düşürdüler. 70’li yıllarda bu ülkenin çocuklarını ‘sağcı solcu’ diye böldüler. En az 5 bin çocuğumuz öldürüldü, ardından ihtilal oldu onun üç katı da hapishanelerde çürüdü. Sonra baktık ki sağcıyı da, solcuyu da vuran silah aynı. Bunların hepsi kurgu. Dikkat edeceğiz, uyanık olacağız. Bu kurguları hep yaptılar. İşte bakıyorsunuz neredeyse bu ülkeyi böleceklerdi. Ama Allah bu millete yardım ediyor, Çünkü bu millet övülmüş bir millet. Hazreti peygamber ‘İstanbul’u fetheden kumandan ne büyük kumandan, onun askeri ne güzel asker’ diye övmüyor mu bin 400 yıl öncesinden. İşte o milletin geleceği sizlersiniz. Övülmüş bir milletsiniz. Bu övülmüş milleti kimse yıkamaz. Artık oyunları biliyoruz.”
“TEKNOLOJİYİ KULLANALIM, AMA BUNU HASTALIK HALİNE GETİRMEYELİM”
“Bu ülkeyi daha iyi noktalara taşımamız için okumamız lazım. Bizim sermayemiz sizlersiniz. Ailelerinizin sermayeleri de sizlersiniz. Bu sermayenin çok iyi olması lazım. Bu sermayenin anayı babayı aşması lazım. Bu ülkeyi yönetenleri aşması lazım. Bu ülkeyi gelecekte çok daha iyi yönetecek kadrolar olmanız lazım. Özgüveni olan, kendisine güveni olan, alanında en iyi olan ve bu ülkeyi çok daha iyi noktalara taşıyacak bir nesil olmanız lazım. Bunu yapmamız lazım. Her şeyimiz var, eksiğimiz yok. Bize düşen çalışmak. Teknoloji hastalığından kurtulalım. Okuyalım, okursak zekamız gelişecek, daha iyi düşünme kabiliyetine kavuşacağız. Biz demiyoruz ki teknolojiyi kullanmayalım. Tabi ki kullanalım ama bunu bir hastalık haline getirmeyelim. Esas olan okumamız. Okumamız için de ne lazımsa yapacağız. Bizim istediğimiz gelecekte sizlerin bu ülkeyi daha iyi yönetmeniz.”
“BİZ MÜKEMMEL BİR TOPLUMUZ VE PAYLAŞMAYI ASLA UNUTMAYACAĞIZ”
“İdeal yüklü olacağız. Rızkı Allah taksim ediyor. Çalışacağız. Allah onun karşılığını verecek. Bizim toplumumuz mükemmel bir toplum. ‘Alman usulünü’ duymuşsunuzdur. Ne demek bu?. Herkes kendi cebinden harcayacak demek. Bizde nasıldır peki? Paylaşmak.. Biz paylaşacağız. Bakın 3 milyon Suriyeliyi misafir ediyoruz. Paylaşmak bu. Diğer devletler yüz tanesini almadılar, önlerine bozuk para attılar, aşağıladılar, yerlerde sürüdüler. Ama bu ülkenin güzel insanları onları bu ülkede konuk etti. Bunu başka bir ülke yapamaz emin olun. Böyle bir ülkenin fertleri olduğumuz için iftihar etmemiz lazım. Sizlere söyleyeceğim, komplekse kapılmayacağız. ‘Biz fakir çocuklarız, bizden bir şey olmaz’ demeyeceğiz. Benim babam yoktu. Dedemin yanında büyüdüm. Ama çalıştım, okudum. Sizlerde çalışacaksınız, o komplekslerden arınacak ve bu ülkeyi daha iyi yerlere getireceksiniz. Biz sizlere güveniyoruz. İnanıyoruz. Hepinize yürekten başarılar diliyorum.”
Keyifli geçen söyleşinin ardından Başkan Mahçiçek, öğrencilere kalem ve çeşitli hediyeler takdim etti.
KAYNAK: Maraştanhaber
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.