Bakan Albayrak: Yüzde 15'e indireceğiz!

Yayınlanma:
Güncelleme: 23 Ocak 2019 12:21
Bakan Albayrak: Yüzde 15'e indireceğiz!

Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak, "Şu anda resesyon öngörmüyoruz. Bu yılın ilk bölümü yeniden dengelenmenin devamı, ikinci bölümü toparlanma olacak" dedi.

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, büyümede 2019 için belirlenen yüzde 2.3 hedefinin halen ulaşılabilir olduğunu, tepe noktasının görüldüğü enflasyonda hedefleri TCMB ile bağımsız ancak yakın işbirliği ile gerçekleştirmek için çalıştıklarını söyledi.

Bakan Albayrak "Büyümenin kaynağı iç talepten dış talebe doğru değişiyor. Enflasyonu bu yıl yüzde 15 civarına indireceğiz." dedi.

Albayrak Davos'ta Reuters ile gerçekleştirdiği söyleşide, mali disiplinden geçmişte de olduğu gibi seçim dönemlerinde bile taviz verilmeyeceğine dikkat çekerek "Sözüme güvenin, mali disiplinden taviz yok" dedi.

Albayrak, ekonomik aktiviteyi canlandırmak için bazı adımlar atıldığını ancak bunun mali disiplinden veya hedeflenen genel çerçeveden vazgeçmek anlamına gelmediğini ve gelmeyeceğine vurguladı.

"İKİNCİ BÖLÜMDE TOPARLANMA OLACAK"

Resesyon öngörmediklerini ancak 2018 son çeyrek ve 2019 ilk çeyrekte büyümenin bir miktar zayıf kalabileceğini belirten Albayrak, "Şu anda resesyon öngörmüyoruz... 2019 büyüme hedefleri ulaşılabilir... Bu yılın ilk bölümü yeniden dengelenmenin devamı, ikinci bölümü toparlanma olacak"  dedi.

"Yeni Ekonomi Programı hedeflerimize sadık olduğumuzu söyleyeyim" diyen Albayrak, "Son verilere göre, 2018 son çeyrek ve 2019 ilk çeyrekte büyüme biraz daha yumuşak olabilir, ancak bundan sonra güçlü bir toparlanma olacağı görülüyor" dedi ve şöyle devam etti:

"Güçlü dış talep görüyoruz. Ve turizm güçlü olmaya devam edecek. Ocak ayı rakamları, turizmde geçen yılın güçlü büyümesinin üzerine yüzde 20 artış olduğunu gösteriyor. Bu faktörler, iç talepteki yavaşlamanın dengelenmesine yardımcı oluyor. Bu noktada, yüzde 2.3 büyüme ulaşılabilir durumda."

MALİ DİSİPLİNDEN TAVİZ YOK, POPÜLİST ADIMLARA YER YOK

Albayrak, "Geçen yıl göreve geldiğimizde, insanların akıllarında üç temel kaygı vardı: Enflasyonu kontrol edebilecek miyiz, cari açığı durdurabilecek miyiz, ve özellikle geçen yılın ilk yarısında meydana gelen fazla harcamayı azaltabilecek miyiz?

"Aslında, tüm bu cephelerde birçok şey başardık. Yüzde 25 oranına ciddi bir yükselişten sonra, geçen yıl enflasyon yüzde 20'nin hemen üstünde kapandı, cari açık önemli ölçüde düşerek 30 milyar doların altına yani GSYH'nın yüzde 3'üne düştü. Bütçede, geçen yılın ilk yarısındaki kaymalara rağmen, yıl sonu hedeflerimize ulaştık - bu, ikinci yarıda harcamadaki önemli bir düşüşle mümkün oldu. Tam tasarruf modundayız ve bu, bu yıl da devam edecek."

TCMB'NİN MART PPK'DA NE ADIM ATACAĞINI BİLMİYORUM

Bir sonraki PPK kararında faiz indiriminin gündeme gelip gelmeyeceğine ilişkin bir soruya ise Albayrak şöyle yanıt verdi: "Merkez Bankası işini yapıyor. Mart ayında ne yapacaklarını bilmiyorum. Ama bir şeyi biliyorum, ne yaparlarsa yapsın; analitik bir titizlikle yapıyorlar."

Merkez Bankası geçen hafta PPK toplantısında faizleri sabit tutarken ileriye dönük bir indirim sinyali de vermemişti. Bu gelişmenin de desteğiyle dolar/TL 5.50'li seviyelerden 5.35'li seviyelere gerilemişti.

ASGARİ ÜCRET ARTIŞININ ENFLASYONA ETKİSİ SINIRLI OLACAK

Ekonomistlerin asgari ücret artışının enflasyona 1.5-2 puan etkisi olacağına dönük hesaplamalarına ve bunun enflasyonla mücadeleye ters düşüp düşmeyeceğine dönük bir soruya ise Albayrak şöyle yanıt verdi:

"Böyle bir yansımayı öneren ekonomistlerin temellerinin ne olduğunu anlıyorum. Ancak, analitik bir bakış açısıyla, bu argüman hakkında iki önemli şüphem var. Bunlardan ilki, Türkiye'de TÜFE'nin temel etmeni uzun zamandır döviz kuru. Asgari ücretliler genellikle paralarını temel mal ve hizmetlere harcıyorlar. Bu yüzden, bu cephede oldukça sınırlı bir döviz talebi bekliyorum. Dolayısıyla, döviz kurundaki etki hiçe yakın olacak. İkincisi, ekonominin durumu ile ilgili. Negatif bir çıktı açığımız var. Yani, toplam talep, toplam arzdan düşük. Asgari ücret artışı, bazı mal ve hizmetlerde artan talebe dönüşecektir. Bu kesin. Ancak, kapasite kullanımı göz önüne alındığında, ekonominin artan talebi karşılamak için ek mal ve hizmetler üretmek için yeterli alana sahip olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle, asgari ücret artışının enflasyon üzerindeki etkisi konusunda iyimserim. Etkisi oldukça hafif olacak."

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.