Arıkan: Kent Konseyleri ‘Aidiyet’ duygusunu yaşatan mekanizmalardır
Kahramanmaraş’ta geçmiş dönemde Kent Konseyi Başkanlığı görevini yürüten Zeynep Arıkan, Kent Konseylerinin şehre ve demokrasiye katkılarını anlattı.
Kent konseyinin faaliyetleri ve çalışmaları hakkında bilgi veren Arıkan, “Kent konseyleri tavsiye niteliğinde kararlar alır. Bu kararları genel kurulda paylaşır. Daha sonra bunları belediye meclisine sunar. Belediye meclisinden geçen projeler de gerçekleşir. Ama bizim için burada önemli olan şey sadece proje yapmak değil; tavsiyede bulunmak ya da şehir için doğru olmayan konularda şehir adına görüş bildirmek. Bunu gündeme taşımak, bununla ilgili kamuoyu oluşturmak. Aradaki boşluğu dolduruyor yani. Yasada hesap sorma, hesap verme, saydamlık, şeffaflık bütün bu konularda o kadar geniş bir yelpaze çizmiş ki size çevreye duyarlılık, insan hakları. Olabildiği her konuda Kent Konseyinin çalışma alanını belirlemiş. Biz de Kahramanmaraş Kent Konseyi olarak toplumun her kesimine ulaşan projeler üzerine çalıştık. Kahramanmaraş’ta eğitimden sağlığa, istihdamdan spora kadar hemen hemen her alanda varlığımızı hissettirdik. Toplumdaki sivil ve gönüllü grupların yönetime katılmasında büyük gayretler sergiledik” dedi.
Kent konseylerinin gönüllük esasına göre çalıştığını kaydeden Arıkan, “Kent Konseyleri Birliğine üye 17 büyükşehir, 17 tane il belediyesi, 62 tane de ilçe var. Toplam 140 üyemiz var. Bunun 77’si kent konseyi başkanı, 58’i genel sekreter, 5 de kurucu üye! Türkiye genelinde, su anda bin 389 belediye var ve bu bin 389 belediyenin aşağı yukarı 300’ünde kent konseyi var. Nüfusu 50 bin geçen ilçelerde de çok küçük yerlerde de var. Bizim şöyle bir mottomuz var. Akıllı Belediye Başkanı kent konseyini kurar ve çalıştırır. Çünkü Belediye Başkanının elinde hazır potansiyel, şehri için karşılıksız çalışan beklentisiz, para-pul istemeyen, gönüllü olarak hazır bir ekip. Sizin adınıza düşünüyor, sizin adınıza fikir üretiyor, size yardımcı olabilecek her türlü konuda sizin yanınızda! O kadar güzel bir sistem ki; şehrinize ait güzel fikirlerinizi hiçbir dernek, vakıf yada aracı kuruluş olmadan muhatabına ulaştırabiliyorsunuz. Protokol tarafından, sizin fikriniz dinleniyor, değer veriliyor, belki değerlendiriliyor. Kent konseyi böyle bir hak tanıyor bireylere. Bu şehirde herkesin bu şehirle ilgili bir şey söyleme hakkı var. Bu şehirle ilgili fikri var, görüşü var ve değerlendirilmesi lazım. Avrupa’daki örneklere bakıyorsunuz yani neredeyse en önemli mekanizma bu! Şehir meclisleri, şehir oluşumları, sivil toplum oluşumları, adına ne derseniz deyin! Burada önemli olan bunun tesis edilmesi. Bu şehirde atanmış, seçilmiş bir şekilde görev alan herkesin, sivil toplum örgütleriyle beraber hareket etmesi gerekir. Çünkü dünya artık bu yöne doğru gidiyor, dünya artık bu şekilde yönetiliyor. Kent Konseyleri ‘Aidiyet’ duygusunu yaşatan mekanizmalardır” diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.