Ali İhsan Karahasanoğlu Yazdı

Yayınlanma:
Güncelleme: 13 Ağustos 2016 09:35
Ali İhsan Karahasanoğlu Yazdı

Ali Karahasanoğlu Yazdı

Akit gazetesinin demir kalemlerinden Ali İhsan Karahasanoğlu Fetö'yü uyardı...

Dersane tartışmaları başladığında..

“Dersaneler gerçekten bir sorun.. Ne olur ki kapanırsa? İtiraz ederseniz, korkarım ki daha büyük felaketlere sebep olabilirsiniz! Okullarınız var.. Televizyonlarınız var.. Var oğlu var! Onlara da zarar gelebilir!” uyarısı yaptık..

“Bize kim ne yapabilir ki?” cakası ile..

Tepeden baktılar..

17 Aralık ihanetine imza attılar..

Devlet olan-biteni seyir mi edecekti?

Gereken cevabı hemen verdi.. İhanete imza atan polis müdürleri görevden alındı..

Emniyet’te temizlik harekatı başladı..

İlk uyarımız fayda etmemişti..

Bir süre sonra.. 

Yavaştan yavaştan olayları dramatize etmeye başladılar..

“Bu kadar da olmaz ki. Görevden aldınız.. Doğu’ya sürdünüz.. Şimdi iki ay sonra bir daha sürüyorsunuz.. Yazık değil mi bu insanlara” moduna girdiler..

Bir yandan yaşanılanları dramatize ettiler. Bir yandan ellerindeki televizyon ve gazetelerle, ahlaksızca yalanlarla çamur atmaya devam ettiler..

Ara sıra bu köşeden nasihatlerde bulunduk..

“ABD’nin menfaatleri için.. Olmayan yolsuzluk iddiaları ile.. Yöneticilere iftira atmayın.. İşi büyütüyorsunuz”  dedik..

Söz dinletemedik.

Bank Asya’daki usûlsüzlükler sebebi ile TMSF önce yönetim kuruluna görevlendirme yaptı..

Ama Gülen grubu, burnundan kıl aldırmadı..

Ardından yönetim kurulu tümü ile gitti.

TMSF Bank Asya’yla el koydu..

Bizlere dava açtılar..

Hollanda’dan adı sanı belirsiz şirketlere bile dava açtırarak, bizi baskı altında tutmaya kalkıştılar..

Faturanın ağırlaşmaya başladığını görünce..

“17 Aralık’la bizim ne ilgimiz var ki? Yazık değil mi, Bank Asya’ya para yatırdı diye, insanları gözaltına alıyorsunuz” dediler..

Ama bir yandan da, kol kola girdikleri laikçilerle.. PKK’lılarla.. Söz birliği edip, “Böyle despotluk görülmemiştir.. Darbe dönemlerinde bile bu kadar zulüm yaşanmamıştı” mavallarını okudular..

Medyadaki uzantıları aracılığıyla, “darbe” ile tehdit ettiler..

“Gidersiniz.. Ya kendi isteğinizle.. Ya da..” diyerek..

“Bu gidişin sonu felaket” ile başlayan cümlelerle, sonunda darbe olacağını ima ederek..

Şantaj altında tuttukları Hürriyet’e, CNN’e..

İnternet sitelerinin anasayfalarında “% 52 ile seçilen cumhurbaşkanına idam” başlığı ve Erdoğan’ın fotoğrafından ibaret haber yaptırarak. (Aslında Mursi’yi kastediyorlarmış ama.. Habere tıklarsanız, konunun Mısır ile ilgili olduğunu görebiliyorsunuz!)

Hz. İsa ve havarileri resmine..

Tayyip Erdoğan’ın resmini pike ederek..

Alçak tehditlerini sürdürdüler..

Sonunda, 15 Temmuz askeri darbe kalkışmasını başlattılar..

Ama beceremediler..

240 insanımızın canını verdiği o darbe girişiminin bastırılması sonrasında, tabii ki gerekli cevap verilecekti..

Verilmeye başlandı..

TSK’daki hainlerle birlikte..

Kamuda çalışan on binlerce Gülen sempatizanı için soruşturmalar başlatıldı.. Büyük çoğunluğu açığa alındı..

FETÖ’cülerin tepesindeki zat, “Darbeciler bile bu kadar yapmadı.. Haçlılar bile bunu yapmadı. Hitler bile yapmadı..” benzetmeleri ile..

Yine kendi yaptıklarını.. 

240 insanın kanına girdiklerini..

Cumhurbaşkanı’na suikaste soyunduklarını gizleyip..

Bu hainliğe verilen cevabın ağır olduğunu anlatmaya devam ettiler..

Önceki uyarılarımızı dinlemediler..

17 Aralık’a imza attılar.. 

15 Temmuz’a imza attılar..

Şimdi 14 Ağustos..

Veya en yakın zamanda..

Yine benzer operasyonlara imza atacaklarının tehditlerini savuruyorlar..

Önemli kişilere yönelik suikastler..

Siber saldırı ile ekonomiye büyük zarar verecek hainlikler..

Muhtemel operasyonları olarak gündemde tutuluyor..

Bu noktada..

Bir uyarı daha yapalım, FETÖ’cülere..

FETÖ’cülerin Pensilvanya’daki liderlerine..

Sempatizanlarınızın satır aralarında dillendirdiği gibi..

Suikastler..

Veya.. Milletin maddi kazanımlarını yabancı güçlere peşkeş çekecek siber saldırı operasyonlarına teşebbüs ederseniz..

Önceki darbe girişimlerindeki cevaplarla yetinileceğini sanmayın..

Bir ilden diğer ile gönderme devirleri geçti..

Görevden alma, açığa alma, ihraç dönemi kapandı..

Bundan sonraki darbe girişimlerinize verilecek cevap..

Sizinle irtibatlı ne kadar resmi-sivil kişi var ise..

Halk tarafından hepsinin, sınırın ötesine kadar kovalanmasıdır..

Artık Bulgaristan sınırı mı olur?

Suriye sınırı mı?

Irak sınırı mı?

İran sınırı mı bilmiyorum..

Ama..

“Böyle zulüm görülmemiştir” diye hayıflanıyorsunuz ya..

“Suikast”ti, “siber saldırı” idi.. Bir halt daha yiyecek olursanız..

Bu sefer ki “halk tokatı”nın, çok daha ağır olacağını şimdiden, hatırlatayım..

Boşuna “Darbede bile bunlar yaşanmadı”“Hitler bile bunu yapmadı”propagandalarına bel bağlamayın..

Siz ne yaptıysanız..

Onun karşılığını alıyorsunuz..

17 Aralık’ta yaptığınız ihanet..

Onunla eşdeğer cevabı aldı..

15 Temmuz’da yaptığınız ihanete..

17 Aralık’tan daha ağır cevap verildi..

Bundan sonraki ihanetinize de..

Çok daha ağır cevap verileceğinden emin olabilirsiniz..

Sadece devlet değil..

Bir daha hainlik ederseniz..

Bu sefer halk da.. Sokaklara dökülüp.

Şakirtlerinizi sınıra kadar kovalar..

Şu ihtimali gözardı etmeyelim..

Bu hainlikler, FETÖ’yü öne süren.. 

CIA ve diğer derin güçlerin eseri olabilir..

O takdirde de.. FETÖ pişmanlığını dile getirip.. “Beni kullandılar” itirafını yapıp... Gerekli bilgileri de devlete verip.. O derin güçlerin yapabileceği yeni darbe girişimini açığa çıkartmalıdır. 

Bugüne kadar yaptığı ihaneti affetmek mümkün değil ama.. Hiç mi olmasın biraz hafifletebilir belki..

 

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.