HABER: EMRE BOZ

Okul öncesi eğitim hakkında önemli bilgiler aktaran Zeliha Özcanoğlu; “Biz bu işi seviyoruz diye okul öncesi eğitim hayatına başladık. Okul öncesi eğitim kurumlarında çocukların bir arada birbirleri ile iletişimi gelişiyor. Çocuklar kendilerini geliştirmesi ve sorumluluklar edinmeyi öğreniyorlar, Geleceğe hazırlık yapıyorlar. Ahlak ailede başlıyor bizimle de devam ediyor. Ailenin vermiş olduğu eğitime okul öncesi kurumlar da destek vererek daha iyi bir nesil yetiştirmek adına büyük iş yapıyor. Aileler okul öncesi kurumları tercih ederken ilk önce güvenmeleri lazım. Çoğu velimiz kurumlarda görsellik arıyorlar. Bu yanlış bir durum olmakla birlikte kurum içerisindeki eğitimi, düzeni ve davranışı göz önüne almıyorlar. Ne sunulduğuna değil ne ile sunulduğuna bakılıyor. Çocuklara bakışlar, konuşma tarzları ve ilgi çok önemli. Ailelerimizin kurumların bu davranışlarını göz önüne alması gerekiyor. Ailelerimizin dikkat etmesi gereken konulardan en önemlisi beslenme. Sonrasında eğitim nasıl aktarılıyor diye bakması lazım. Çocuklar öğrenmeyi sevmeliler. Bunu sevdirmek gerekiyor. Okul öncesinde çocukların sorgulamaları gelişiyor. Ne yapmaları gerektiğinin yanında nasıl yapmaları gerektiğini de öğreniyorlar” dedi.

TEMİZLİK İLK ÖNCE ÇOCUKLARA ÖĞRETİLMELİ

Kurumların hijyenlerinden önce çocuklara temizliğin öğretilmesi gerektiğini söyleyen Birdirbir Kreş ve Gündüz Bakımevi Kurucu Müdiresi Gamze Yavşan; “Rutin temizliklerin aksatılmadan yapılması gerekiyor. Temizlik konusunun en başında çocuklara el yıkama alışkanlığının verilmesi gerekiyor. Özellikle de yemekten önce ve sonrasında mutlaka çocuklara el yıkama alışkanlığının kazandırılması gerekiyor. Hijyen her zaman ve her yerde önemlidir. Okul öncesi kurumlar ile aileler iş birliği içerisinde olmalı. Burada çocuklara el yıkama alışkanlığı kazandırıyoruz ama bunu ailenin de evde desteklemesi gerekiyor” sözlerine yer verdi.

Birdirbir Kreş ve Gündüz Bakımevi olarak hizmetlerini de anlatan Gamze Yavşan şu sözlere yer verdi; “Biz burada eğitim verirken çocuklara aile sıcaklığını hissettiriyoruz. Ailelerimiz çocuklarını buraya bıraktıkları zaman hem çocuk yabancılık çekmeyecek, evindeymiş gibi davranacak hem de ailenin gözü arkada kalmayacak. Çocuklarda bir eksiklik gördüğümüz zaman bunu mutlaka ailesi ile görüşüyoruz. Biz ailelerimiz ile sürekli iletişim halinde kalıyoruz. Burada olan bir durumu aileye bildiriyoruz. Aile de evde olan bir durumu bize bildiriyor. Değerler eğitimi konusunda çok hassas davranıyoruz. Buradaki çocuklarımıza değerler eğitimi konusunda ne katabilirsek ilerideki hayatlarında o kadar başarılı olacaklardır. Biz Türk milleti olarak değerlerimize sahip çıkma konusunda titiz davranıyoruz. Yetiştirmekte olduğumu neslin de bu konuda hassas ve bilgili olması için elimizden geleni yapıyoruz”