2020, sektöre güven yılı olacak
2018 yılındaki kur atağının, düşüşte olan inşaat sektörünü bir kez daha vurduğunu belirten BK Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Zehra Betül Kayserili sektörü değerlendirirken hükümetin sektöre son derece yardımcı olduğunu söyledi.
2018 AĞUSTOS KRİZİ İLE BAŞLAYAN SÜRECİN EN ÇOK ETKİLENENİ İNŞAAT SEKTÖRÜ OLARAK BİLİNİYOR. SEKTÖRÜN 2019 YILINI NASIL DEĞERLENDİRİRSİNİZ?
2018 Ağustos ayında döviz kurlarının aniden yükseliş göstermesi, özellikle son yıllarda ciddi düşüşte olan sektörümüzün, bir kez daha yara almasına sebep olmuştur. 2018’in ikinci yarısında karşılaştığımız bu durum 2019 yılının ekonomik bakımdan zor geçeceğini, inşaata doğrudan veya dolaylı yoldan bağlı 170’den fazla sektörü de olumsuz etkileyeceğini göstermiştir. Şu an 2019’un son ayına girmiş bulunmaktayız. Piyasalarda yaşanan nakit akışının yavaşlaması, bu süreçte özellikle inşaat sektöründe zor durumda olan firmalardan kaynaklı küçük ve orta ölçekli işletmelerin tahsilatlarını yapamamaları, 2019 yılının inşaat sektöründe ekonomik açıdan zorlu bir yıl olarak tarihe geçmesine sebep olmuştur.
BK YAPI KİMDİR, 2019 YILINI NASIL GEÇİRDİNİZ. YILIN BAŞINDA BAŞLADIĞINIZ PROJE VAR MIYDI? DEVAM EDEN PROJENİZ VAR MI? YENİ PROJENİZ VAR MI?
BK YAPI 2009 yılında Mimar Z. Betül KAYSERİLİ tarafından kurulmuş bir inşaat firmasıdır. Kuruluşundan bu yana ana hizmet olarak birçok uygulama projesine imza atmıştır. Ticari bir bakış açısıyla ihtiyaç duyulan istek ve talepler doğrultusunda fonksiyonu ön planda tutarak dengeli ve kullanışlı mekânlar oluşturarak projeler üretmiştir. İlk etapta birçok etkeni göz önünde tutarak çözüm ortağı olduğu iş sahipleriyle ekonomik ve maksimum fayda sağlayacak şekilde değerlendirmeler yaparak hizmet vermektedir. Bunların yanı sıra Kahramanmaraş’ta müteahhitliğini üstlendiği binalar yapmış ve ilave olarak ZBK Yapı Denetim firması kuruluşuyla da şehrimize hizmet etmektedir. 2019 yılını sektörümüzde her firma gibi bizde işlerimizi maddi ve manevi zorluklarla yürütmeye çalıştık. Allah’a şükürler olsun ki yıllardır verdiğimiz emek ve sağlam alt yapımızla ciddi sorunlar yaşamadan bu süreci geçiriyoruz. Evet, bu yıl son olarak yaptığımız 4+1 ve 2+1 konut projelerimiz 3-4 ay içerisinde tamamlanma aşamasına gelecektir. Şu an elimizde uygulama projesi olarak çalıştığımız ve yeni iş sahipleriyle etüt aşamasında olduğumuz projelerimiz bulunmaktadır.
2018 VE 2019 YILINDA MAĞDUR OLAN İNSANLAR VAR, MÜTEAHHİT DE, ARSA SAHİBİ DE, MÜŞTERİDE KAYIPLAR YAŞADI BU DURUMDA İNŞAAT SEKTÖRÜNÜN KAHRAMANMARAŞ’TAKİ DURUMUNU NASIL DEĞERLENDİRİRSİNİZ?
Maalesef bu üçlü mağdurların en yakın şahitlerinden biri de biziz. Bulunduğumuz konum itibariyle birçok insanın pozisyonu ne olursa olsun yaşadıklarını gördük. Müteahhit firmaların kapasitelerinin çok üzerinde anlaşmalar yapmaları, ağır bir borç ve taahhüt yüküyle çıkmaza girmelerine sebep olmuştur. Bu durum gerek arsa sahiplerini gerekse tüm umuduyla biriktirdiği yatırımlarıyla ev almaya çalışan insanımızı mağdur etmiş ve çok üzücü sonuçlar ortaya koymuştur. Ne yazık ki bu ticaretlerde yüksek bedellerin dönmesi kolayca çözebilecekleri bir durum olamadı. Tabi ki bu durum ilimizde birçok firmada yaşanınca sektörde ciddi sarsıntı oldu. Maddi manevi insanların sektörden çekilmesine ve çekinmesine sebep oldu. Bu hali bir bakıma olumlu değerlendirenlerde oldu; sektörde sermayesi olan ciddi firmaların kıymetinin daha iyi bilineceğinden, sektörde doğru iş yapan, bina maliyetlerini doğru analiz eden firmaların olacağından, ilerleyen zamanlarda yaşadığımız bu kayıpların kapatılarak karlı ticaretlere dönüştürüleceği inancı doğdu. Bunların sonuncunda inşaat sektörünün daha sağlam bir sektör haline gelmesine vesile olacağını umut ediyoruz. Devletimizin de bu konuda özellikle son yıllarda çıkardığı ve uygulamaya başladığı yönetmeliklerle bu sisteme öncü olduğunu görmekteyiz.
İNSANLAR KONUT ALIRKEN NEYE DİKKAT ETMELİ?
İnsanlar konut alırken ilk önce güven duydukları firmalarla görüşmelidirler. Akabinde almayı düşündükleri konutun teknik özelliklerine, bulunduğu konuma, projenin planına, binanın yapım kalitesine bakmaları doğal olarak dikkat edecekleri ve tercih edecekleri unsurlardır. Sonrasında evrak noktasında; almayı düşündüğü mülkiyetin tapusunu almak, kullanma izni evrakını almak, binanın enerji kimliğinin hangi sınıflandırmada olduğunun öğrenmek mağduriyet yaşamamaları için önemli etkenlerdir.
ÜLKEDE SON ZAMANLARIN EN BÜYÜK SORUNU GÜVEN DUYGUSUNUN ZEDELENMESİ OLARAK GÖRÜLÜYOR, BU DOĞRULTUDAN BAKILDIĞINDA EKONOMİYE VE İNŞAAT SEKTÖRÜNE GÜVEN VAR MI?
Maalesef yok. Tekrar güven duygusunun tesisi için bir süreç gerekmektedir. 2019 Aralık ayına geldiğimiz bu zamanda bile ben insanımızın daha bilinçlendiğini nasıl yol izleyeceğini gayet farkına vardığını gözlemliyorum. Aynı şekilde ticari olarak ta bu süreçte özellikle inşaat sektöründe bekleyen firmalarımızın harekete geçtiğini ve hazırlık yaptıklarını biliyorum. Bu da hem ülke ekonomimizin hem de bizler için sevindirici bir durum.
2020 YILINDAN BEKLENTİLERİNİZ VE ÖNGÖRÜLERİNİZ NELERDİR?
2020 yılında tabi ki 2018 ve 2019’ da yaşadıklarımızın eksik ve yanlışlarını görerek ders aldığımız, başlangıcında güzel hedef ve projelerle planlarımızın gerçekleşebileceği bir yıl olmasını umut ediyorum.
ŞEHRİN KONUT STOKUNDA ARZ TALEP DENGESİNİ NASIL DEĞERLENDİRİRSİNİZ? DÖVİZ DALGALANMASINDAN KAYNAKLANAN MALİYET ARTIŞLARININ YANSIMASI NASIL OLUR? KONUT ALMAYI DÜŞÜNEN İNSANLAR BUGÜN ALDIĞI KONUTLARDA AVANTAJLI OLURLAR MI?
Ben ilimizin konut stokunu, tam olarak daha ne kadar konut ihtiyacımızın olduğunu bilemiyorum. Ama konut ihtiyacı muhakkak her dönemde vardır ve var olacaktır. Yıllardır gözlemliyorum, her konut olağan üstü bir durum olmadığı sürece bir şekilde alıcı çekmekte ya da talep görmektedir. Yeter ki sektör içerisinde hizmet vermekte olan firmalarımız doğru projeler, kaliteli binalar üreterek düzgün bir ticari bakışla bu emeklerinin muhakkak karşılığını alacaklardır. Döviz dalgalanmasında yaşanan 2018 Ağustos ayındaki durumun inşaat sektörünü iki kez vurduğunu düşünüyorum. İlk olarak dövizin yüksek değerinden, üreticiler maliyetlerini belirledi sonrasında döviz kurunun düşmesine rağmen kendi belirledikleri fiyatlarını düşürmediler. İkinci olarak ta yatırımcılar yüksek kurdan alım yaptılar. Daha sonra kur çok inişli çıkışlı dalgalanma gösterdiğinden alımlarını bozdurup nakde dönüştüremedikleri için piyasada nakit akışı sağlanamamıştır. Böylece özel sektörde, piyasada nakit sirkülesinin başlayamaması ve maliyetlerin yüksek oluşu, firmaların yıllardır sektörde yaptıkları hesapların ciddi farklarla tutturulamamasına sebep oldu. Ekonomik olarak yaşadığımız bu etkenler zaman içerisinde ister istemez yeni maliyetlerin belirlenmesiyle konut fiyatlarının artışını gösterecektir. Ben bu dönemi geçiş dönemi olarak görüyorum. Konut fiyatlarının net belirlenemediği, satışa çıkılan konut sahibinin ihtiyaç derecesine göre konut fiyatlarını belirlendiği eski-yeni maliyetlerin birbirine karıştığı bir dönem. Tabi ki konut alacak kişi birçok değerlendirme yaparak bu dönemde ticaret gerçekleştirdiğinde ekonominin ve sektörün iyiye ulaştığı zamanda karlı bir şekilde değer kazanarak ciddi bir kazanç elde edecektir.
EKLEMEK İSTEDİKLERİNİZ VAR MI?
K.MARAŞ gibi güzelliklerle dolu bir memlekette hizmet vermekten gurur ve onur duyuyoruz. Çocuklarımız ve geleceğimiz için geçmişten bu güne kıymetli tüm değerlerimizi koruyarak ticari hayatımıza ve iş ahlakımıza yansıtarak nice başarılara imza atmak bizlerin hedefi olacaktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.