146 ülkede alarm! 5 bin 400 canlı bomba

Yayınlanma:
Güncelleme: 14 Kasım 2017 12:10
146 ülkede alarm! 5 bin 400 canlı bomba

Suriye ve Irak’taki misyonu bitirilen, DEAŞ’lı teröristler geldikleri ülkelere dönmeye başladı.

DEAŞ’ın Suriye ve Irak’ta elinde yerleşim yeri kalmamasının ardından gözler daha önce dünyanın çeşitli bölgelerinden bu örgüte katılan  ‘Yabancı savaşçılara/teröristlere’ çevrildi. “Kan görme etkisi” sendromuna göre, cephe savaşı yaşamış ve radikalleşmiş bu DEAŞ’lı teröristler, canlı bomba, araçlı veya bıçaklı saldırılarla artık daha tehlikeli. 

12 GÜNDE 349 ŞÜPHELİ

Türk istihbaratı ve güvenlik güçleri, terör örgütü DEAŞ’la mücadelede sadece Kasım ayında yaptığı operasyonlarda sessiz sedasız dünyada eşi görülmemiş bir başarıya imza attı. Kasım’ın ilk 12 gününde yapılan operasyonlarda 349 DEAŞ şüphelisi gözaltına alındı. Ocak ayından bu yana yapılan operasyonlarda ise 3 bin 982 şüpheli yakalandı. Üstelik bu şüphelilerin 10’u, operasyonlar sırasında polisle çatışmaya girdiği için ölü ele geçirildi. Diğer şüphelilerin üzerinde ise 19 el bombası, 66 El Yapımı Patlayıcı (EYP), 52 av tüfeği, 4›ü ağır 31 uzun namlulu olmak üzere 35 silah ele geçirildi. Bu operasyonlar sırasında, alışveriş merkezlerinde bombayla yakalanan DEAŞ’lılarda olduğu gibi, çok sayıda kanlı eylemin de önüne geçildi. Son dönemdeki operasyonlarda bu kadar çok DEAŞ’lı yakalanması tesadüf değil!  Emniyet yetkililerinin verdiği bilgilere, uzmanların yorumu ve uluslararası raporlara göre, Türkiye yeni bir terör tehdidiyle karşı karşıya. 

146 ÜLKEDE VARLAR

Suriye ve Irak’ta kurulan sözde DEAŞ terör devleti, uluslararası koalisyonun operasyonları ve Türkiye’nin de etkili mücadelesiyle artık elinde toprak parçası barındırmıyor. Başta ABD ve Avrupa ülkelerinde yaşanan canlı bomba, kamyon ya da bıçaklı saldırılar da bunun göstergesi.  Bu nedenle, dünyadaki tüm ülkeler Suriye ve Irak’tan dönecek ‘Kendi vatandaşı DEAŞ’lı teröristler’ konusunda alarmda. Suriye ve Irak’a en çok DEAŞ’lı yabancı savaşçı gönderen ülke listesinde 3bin 417 ile Rusya birinci sırada yer alırken, onu 3 bin 244 ile Arabistan, 3000 ile Ürdün, 2 bin 926 ile Tunus, 1910 ile Fransa takip ediyor. DEAŞ’a yabancı savaşçı gönderen ülkeler listesinde ilk beşte yer almayan Türkiye, Suriye ve Irak’tan DEAŞ’lıların döndüğü ülke sıralamasında ise 900 yabancı savaşçı ile bir numarada yer alıyor. Bu rakamlar ABD’li Soufan Center’ın yayınladığı bir rapora ait. Ekim ayının sonunda yayımlanan bu raporda kamuoyunun dikkatini çekmeyen bir başka rakam ise, dünyanın 146 ülkesi kendi vatandaşları olan 53 bin 781 DEAŞ şüphelisinin ismini Suriye ve Irak sınırındaki Türk yetkililere bildirdiği.    

TÜM DÜNYA HEDEFTE

ABD merkezli Soufan Center’e göre, son 2 yılda, 5 bin 400’den fazla DEAŞ’lı vatandaşı oldukları 33 ülkeye döndü. Burada dikkat çeken nokta ise DEAŞ’a katılımda ilk beşte olmayan Türkiye’nin DEAŞ’lıların geri dönüşünde hedef ülke olması. Türkiye, kendi vatandaşı olmayan özellikle Avrupa ve Orta Asya’dan DEAŞ’a katılmışların da hedefi oldu. Soufan Center’in raporuna göre 900, ancak Türk istihbaratına göre bu sayı DEAŞ’ın çökmeye başladığı Temmuz, Ağustos ve Eylül ayılarında daha da arttı. Sınırda Suriyeli göçmen kılığında Türkiye’ye giriş yapmak isteyen ya da operasyonlarda yakalanan 100’ün üzerinde DEAŞ’lı da tutuklanarak cezaevine gönderildi.

KAN GÖRME SENDROMU

Emniyet yetkilileri ve terör uzmanlarına göre, dünya şimdi DEAŞ sonrası “Kan Görme Etkisi” sendromu yaşıyor ve en büyük hedef de yine Türkiye. Yani savaş alanında daha çatışma tecrübesi yaşamış kişiler tekrar kanla buluşma olasılıkları ve daha öldürücü eylem yapıyorlar. Bu, Türkiye için daha büyük tehdit. Türkiye, başta Atatürk Havalimanı olmak üzere DEAŞ’ın 2016’da 22, 2017’de ise 14 kanlı saldırısının hedefi oldu. Batılı ülkeler ve Rusya, hem kendi ülkelerindeki potansiyel DEAŞ’lı teröristlerden kurtuldukları gibi hem de Ortadoğu’yu da istedikleri gibi tanzim etme imkanına kavuştu. Çünkü Fransa ve Rusya gibi ülkeler, bölgeye en çok yabancı DEAŞ’lı savaşçı gönderen ülke olmaları ama sınırlı sayıda geri dönen savaşçı barındırmalarıyla dikkat çekti.

46’şar kez ağır müebbet ve 3 bin 300 yıl hapis 

İstanbul Atatürk Havalimanı’nda 28 Haziran 2016’da 45 kişinin yaşamını yitirdiği ve 163 kişinin yaralandığı terör örgütü DEAŞ’ın gerçekleştirdiği terör saldırısıyla ilgili 42’si tutuklu 4’ü firari 46 sanık ilk kez hakim karşısına çıktı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısındaki binada görülen duruşmaya, 41 tutuklu sanık ile avukatları katıldı. Duruşmada, çok sayıda müşteki ve mağdur da hazır bulundu. Savunmaları alınan sanıklar suçlamaları reddetti. 

HER ŞEY VAR

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nca, terör örgütü DEAŞ’ın 28 Haziran 2016’da Atatürk Havalimanı’ndaki terör saldırısına ilişkin hazırlanan 262 sayfalık iddianamede, sanıklardan 16’sının Rus, diğerlerinin ise Çeçenistan, Cezayir, Tunus, Mısır, Suriye ve Türk vatandaşı olduğu belirtiliyor. Sanıkların “anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme”  ve “tasarlayarak öldürme” suçlarından 46’şar kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması istenen iddianamede, sanıkların ayrıca “silahlı terör örgütüne üye olma”, “terör örgütü kurma ve yönetme”, birden çok “tasarlayarak öldürmeye teşebbüs etme” ve birden çok “nitelikli mala zarar verme” suçlarından toplam 2 bin 132 yıl ile 3 bin 342 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor.    

KAYNAK:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.